Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Pemmican yapımı hakkında (bir yerli Kuzey Amerikalı yiyeceği)
"Kurutulmuş etin hazırlanışı çok tuhaftı. Büyükbaş hayvanların yağsız etleri incecik dilimlendikten sonra ya ızgarada ağır ağır pişirilir ya da güneşte veya soğukta bekletilirdi. Et tamamen kuruduğunda iki taş parçası arasında ezilerek yıllar boyu dayanıklı hale getirilir. Fakat gereğinden fazla miktarda kurutulursa baharın gelişiyle birlikte çözünür ve çürür. Kuyrukyağı ile içyağı eritilir ve yağın yarısı ete ilave edilir. Bu karışım tulumlara doldurulur ve sıkıca bastırılır. Bundan sonra pişirmeye, tuz veya sebze ilave etmeye gerek kalmaz. En iyisi ve lezzetlisi ilik ve dutla karıştırılandır."
Sayfa 846 - Julius Rodman'ın GüncesiKitabı okudu
"İlk kez yanlış anlaşılabileceğime aldırmadan yahut böyle bir tehlike sezmeden karşısında rahat davranabileceğim bir dosta ihtiyaç duyuyordum... Benimle aynı hislere sahip birinin yanımda olması manzarayı ve hissetiklerimi daha anlamlı kılıyordu. Thornton; alay edilme korkusu hissetmeden kendimi rahatça anlatabileceğim biriydi. Daha önce tabi güzellikler konusunda benimle aynı biçimde düşünen biriyle tanısmamıştım, inanın bu bile dostluğumuzu güçlendirdi."
Sayfa 848 - Julius Rodman'ın GüncesiKitabı okudu
Reklam
"Zaten erkek, kadındaki kadınsılıktan başka neyi beğenir ki?"
Sayfa 780 - Landor'un KöşküKitabı okudu
"Bizzat benim için toprakta yetişen ve sesleri çıkmayan yeşil canlılar dışındaki tüm canlılar, hatta insanlar bile manzarayı bozan lekelerdir çünkü manzaranın dehasıyla mücadele içindedirler. İç karartıcı vadileri, sarp kayalıkları, usulca tebessüm eden suları, tedirgin uykularda inleyen ormanları ve bunlara tepeden bakan teyakkuzdaki azametli dağları yaşayan bir bütünün parçası olarak izlemeyi severim. Bu küresel bütün; kusursuzluğu ve enginliğiyle aynı güneşin dönen gezegenlere teğet geçer, uysal cariyesi olan ay ile uzlaştırıcı efendisi olan güneşe selam eder; ebediyen yaşar, Tanrı'nın fikirlerini yansıtı, bilgiden haz duyar, yazgısını ebediyette yitirir. Bize dair bilgisi, bizlerin beynimizi dolduran mikroskobik canlılara ilişkin bilgisine benzer; mikroskobik canlılar bizi nasıl görüyorsa biz de bu bütünü öyle görürüz: Ruhsuz ve cismani."
Sayfa 794 - Peri AdasıKitabı okudu
"Yalnızlığı bunalım yaşattığı için değil, sakinleştirdiği için seviyorum. Ne kadar dinleneceğime kendim karar vermeliyim."
Sayfa 765 - Arnheim Arazisi ya da Manzara BahçesiKitabı okudu
"İşin aslı tuhaflıkları sebebiyle yadırganan bu adamın kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde huzuru aradığı ortadadır. Bir dostu kucaklarcasına çöle koştu."
Sayfa 835 - Julius Rodman'ın GüncesiKitabı okudu
Reklam
"Uçurumun kıyısında düşlerimde gördüklerime benzeyen ihtiyar bir geyiğin kederli ama bıçkın gözlerle beni izlediğini gördüm ya da gördüğümü sandım. Dediğim gibi, bu görüntü beni başta korkutup şaşırtmadı. Ruhum çılgınca ona doğru koştu. Geyiğin çıkarları doğrultusunda dere boyunu mahveden insanlığa küskünlükle baktığını düşündüm. Ama geyik başını oynattığında hayallerimden sıyrıldım ve içine düştüğüm serüvenin farkına vardım. Kayığın içinde tek dizimin üzerine doğruldum, öylece kalsam mı yoksa geyiğe yanaşsam mı diye düşünerek kararsız kaldım. Bu sırada çalıların ardından birinin aceleyle ama tedbiri elden bırakmadan 'Şişşt!' diye seslendiğini işittim. Derken çalılığın ardından bir siyahi çıktı ve geyiğe doğru ilerledi. Elindeki tuzu dökmeden usulca geyiğe yanaştı. Asil hayvan biraz korksa da kaçmadı. Siyah adam sakinleştirici sözler sarf ederek tuzu geyiğe uzattı. Derken geyik ayağını yere vurup uzandı ve adama boynunu eğdi. Geyikle ilgili maceram böylece bitti. İhtiyar hayvan, evcilleştirilmişti ve yakınlarda oturan İngiliz bir asilzadenin malıydı."
Sayfa 792 - Wissahiccon'da SabahKitabı okudu
Oinos: "Neden ağlıyorsun, Agathos? Rastladığımız bu yemyeşul ama ürkütücü yıldızım üstünden süzülürken neden sarktı kanatların? Parlak çiçekleri masalsı bir güzelliği, ürkütücü volkanları da coşkulu bir yüreğin arzularını anımsatıyor." Agathos: "Anımsatmıyor, zaten öyleler! Tam üç yüz sene önce, sevgilimin önünde ellerim kenetli bir halde gözyaşlarına boğulurken bu ıssız yıldızı birkaç tutkulu kelimeyle var ettim. Parlak çiçekleri gerçekleşmemiş düşlerin en kıymetlisi, hiddetiyle kuduran volkanları ise en coşkulu, en sefih kalbin tutkularıdır."
Sayfa 728 - Kelimelerin GücüKitabı okudu
"İşin aslı yurdumuzun gerçek cennetlerine bizim bile yolumuz düşmez."
Sayfa 788 - Wissahiccon'da SabahKitabı okudu
"Bilgeler ise korkuları yatıştırmakla veya beğendikleei teoriyi desteklemekle uğraşmayarak zihinlerini ve ruhlarını yormadılar. Doğru fikirler arayıp eksiksiz bilgi edinmek için can attılar. Gerçek, saf kudreti ve olağanüstü ihtişamıyla ortaya çıktığında da bilgeler eğilip ona taptı.
Sayfa 713 - Eiros'la Charmion'un SòyleşisiKitabı okudu
221 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.