Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kişisel Gelişim - Söyleşi - Röportaj

Profil
Günaydın Hayat
“Anlamlı bir hayat yaşadıktan sonra ne kadar yaşadığımızın bir önemi yok. Bana kalırsa insan yaşamının temel gayesi de bu kadar basit. Gece uyurken dingin hissettirecek, sabah uyanırken direnç ve enerji verecek duyguyu yakalamak. Yani yaşama tutunacağımız bir anlam yaratmak, dünyadaki yerimizin izini sürmek ve yaşama sebebimizi bulmak, kısaca yaşam dokuyabilmek.”
Kendi doğrularım
“Hayata karşı diklenebilmeyi başarabilen insanları çok severim. Her düştüğümüzde ayağa kalkmak, insan olmanın bir gereğidir. Mücadeleden kaçacaksan bu dünyada nasıl iz bırakacaksın? Elini korkak alıştıran birinin adının, tarihin herhangi bir sayfasına yazıldığını gördünüz mü hiç?…”
Reklam
Bir ‘Lao Tzu’ sözü der ki:
“Geçmişi unutamıyorsan; Depresyondasın. Geleceği düşünüyorsan; Kaygılısın. Şimdiki zamanı yaşıyorsan; Mutlusun demektir…”
Biliyorsak neden öğretmiyoruz?
“Sümerler ne diyor: ‘Biliyorsun, neden öğretmiyorsun?’ Zaten bildiğini paylaşmazsan yalnız ve mutsuz oluyorsun. Hepimiz bu dünyaya borçluyuz. Bu borcu da ancak yaşadığımız çevreyi daha güzel bir hâle getirmek için çaba ve emek harcayarak ödeyebiliyoruz…”
Gelişmeye cüret edecek kadar cesur değilsen, hayatta iz bırakamazsın
“Bizim memlekette kendini göstermek için ortaya atılmak pek yaygındır. Atatürk ise kendini göstermekle kalmadı, elini taşın altına koydu. Bulgaristan'da ataşe olarak rahat bir hayat yaşayabilecekken, savaşa katılmak için defalarca dilekçe yazdı. İstanbul'da saraya sırtını dayayarak sıkıntısız bir yaşam geçirebilecekken kendisini Anadolu'ya göndertti. Bizzat padişah tarafından İstanbul'a çağrılmasına rağmen, mücadeleden kaçmadı ve hakkında verilecek idam kararını göze aldı.. Gelişmeye cüret edecek kadar cesur değilsen, hayatta iz bırakamıyorsun. Sorumluluk almanın da mücadele etmenin de sesini çıkarmanın da esas şartı, cesur olmak bana kalırsa. İstiklal marşımız da bildiğiniz gibi "korkma" sözleriyle başlar…”
"Öğrenmek istiyorsan seyahat etmelisin" (Mark Twain)
“İmkânı olan herkese, maddi durumu el verdiği ölçüde dünyayı dolaşmayı öneriyorum. Seyahat etmenin şahitliği bana her zaman çok ilgi çekici gelmiştir. Diyebilirsiniz ki: Paramız yok, ekonomik durumumuz el vermiyor. Bu tamamen yaşamı nasıl algıladığınızla ve yaşarken neyi öncelik olarak gördüğünüzle de alakalı olabilir. Birçok insanın standart ya da ihtiyaç olarak gördüğü durumlar, bir başkası için hayli gereksiz olabilir. Ne için söylüyorum bunu: Uzun süreler kendime yeni bir kıyafet almadan, dışarıda bir yemeğe çıkmadan para biriktirip seyahate gittiğim çok olmuştur. Çünkü o yıllarda yaptığım gezilerde başka kültürler, başka insanlar tanımak hayatımın önceliğiydi. Bu sayede, çoğu zaman imkânsızlıklar içinde, çok başka coğrafyalarda, çok başka şartlar altında doğmuş kişilerle ortak noktalar buldum ve onlarla dost oldum; unutulmaz hatıralar edindim…”
Reklam
Güzel çocukluğun özü, aktarılan duygulardır
“Güzel bir çocukluk bizi hayat boyu üzerimizde taşımak zorunda kalacağımız kalıcı yaralardan kurtarır. Güzel çocukluğun özü, çocuğa sağlanan imkânlar değil, aktarılan duygulardır…”
Sümerler vs Alevilerde ‘Adak’
“Adak kavramı var ama bunu hayvan kesme şeklinde yapmıyorlar. Adak için mabette süt dağıtıyorlar. Doğaya en az zarar verecek şekilde yaşamaya çalışıyorlar. Hiç bir şeye zarar vermeyeceksin. Bu ‘yaşam tarzı’ diyelim, günümüz Anadolu Aleviliğinin de temeli ve kökeni…”
Sayfa 219Kitabı okudu
İşimize Özsaygı
“Mutluluğa giden yollardan birisi, işini hobin gibi görüp, sevip, büyük bir özen ve dikkatle yapmaktır. Başarılı olmak isteyen kişi en az kendisine duyulmasını istediği kadar işine saygı duyacak. Başarılı olmanın tek yolu çok çalışmak. İz bırakmanın tek yolu ise, kimsenin göremediğini görebilmektir. Ayrıca, hayatta kendi yolunu bulamayan, başkasının yolunda yalpalar…”
Coğrafyandan kopabilirsin, ama coğrafyanı kendinden koparamazsın
“Nitelikli olduğu düşünülen birçok eğitim kurumumuzda, çağın gerekliliği olduğu öne sürülerek bütün dersler İngilizce okutuluyor. Bu duruma şiddetle karşıyım. Düşünce dil ile başlar ve anlam kazanır. Kendi ana dilinde yetkinleşemeyen çocuk, düşüncede derinleşemez ve sığlaşır…”
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.