İki travesti yol kenarında bekliyorlar, biri küçük yerden gelmiş İstanbul'a, öteki
sormuş:
– Nasıl sizin orada işler?
– Vallah döviyler, söviyler, paramızı vermiyler, perişanlık. Sefaletin bini bir
para. Sizde nasıl?
– Aaa, İstanbul'da öyle değil, sosyeteden sayılırız, arabayla alıp arabayla bırakırlar. Yaş günlerimizde ararlar. Müşterilerimizle en lüks restoranlara, kafelere gideriz. Bir dediğimizi iki etmezler, el üstünde tutuluruz.
Öteki sessizce dinlemiş.
– Gardaş sizdeki sosyal imkânlar bizde olsa, bizim şehrin alayı travesti olur vallah.
Olayı sosyal imkâna bağlamayalım, sende cevher olacak arkadaş.