İran ve Irak Kürdistanı'nda da büyük gelişmeler oldu. 2. Dünya Savaşı 'nın ardından, 1946 yılında İran Kürdistanı'nda Kürdistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. Fakat gerici İran Hükümeti, askeri güç kullanarak Kürtlerin özgürlüklerini yok etti ve Kürt Hükümeti'nin liderini idam etti. Aynı dönemde Kürt halkı, Irak Kürdistanı'nda da, gaddar Nuri Sait Hükümetine karşı özgürlüğünü kazanmak için ayaklanmıştı. Ayaklanmaya öncülük eden kişi Kürt halkının yiğit evladı Mustafa Barzani idi.
Kürtleri temsil veya esir etmek emin
olunuz ki onları öldürmekten daha müşküldür. Kürtlerin hürriyeti tabiatten doğan bir çeliktir. Sadii Şirazi'nin dediği gibi çelikle pençeleşenin akibeti elini kolunu yaralamaktır. Hazreti Ömer, analarından hür doğanların esir edilemiyeceğini bundan 14 asır evvel söylemiştir, "Keyfe testabidune ennas veked veledetum ummakattahum ehraren" . Alman şairi de
Allah'ın demiri dünyada esir istemediği için yarattığını ve insana hukukunu müdafaa etmesi için kılıç, ok verdiğini söylüyor.
Halhazırda Türkiye nüfusunun 35 milyondan fazla olmasına istinaden; tabiidirki Kürt nüfusunun bu nisbette II Milyon olduğuna hiçte şüphe yoktur. Meşhur yazarlardan Ali Şeyda 1953-54 yıllarında ŞARK-EL-ÜRDÜN sefiri (elçisi) olarak Ankara'da bulunduğu senelerde istatistik resmi daireleri vasıtası ile yapmış olduğu ciddi tetkikat neticesinde ayni senelerde Türkiye'de 13 milyon Kürdün mevcudiyetini bariz bir şekilde açıkladığı iddiamızın kati olduğunu ispat etmektedir.
M. Nuri Dersimi
Nitekim Kürtlerden ve lisanlarından bahseden diğer bir muharririniz -bu da eserini imzalamadığından ismiyle yad etmiyorum.- diyorki : "Lisan bir milletin aslını gösteren en büyük bir vesikadır."
“Anlaşıldığına göre ‘Kürt’ adı, aşırı cesaretlerinden ötürü bir nitelik, bir lakap olarak kendilerine verilmiştir. Bunun kanıtı, geçmişteki ünlü kahramanların ve tanınmış yiğitlerin çoğunun, bu kahraman ulusun arasından çıkmış olmalarıdır. Örneğin… ünlü kahraman Rüstem bin Zal onlardandır… Şerefnâme yazarı şair Firdevsî onu Rüstem-i Kürd diye
Kürt siyaseti ahlakileşmeyi başa koymalıdır. Başka bir ifade ile özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadele üstün ahlak mücadelesinden ayrılamaz. Ahlak sorumluluktur.
Bütün Kürt aydın ve siyasileri için en gerekli olan şey tevazudur; Sokrates' in dediği gibi, "kendini tanımak ve ne kadar az şey bildiğini itiraf etmek."