Bir kapından geçmiş gitmişim
Kapının önünde yeni bir tebessüm
Bekliyen aksiyle nazar etmiş ömrümün gerisi mi?
Yürüdüm yollara vurdum sonra döndüm kapıya
Oysa tek dileğim bir bardak çay bir kupa kahve
Okunacak bir kitap gözlerinin bebeginde
Esir mi düştüm prangaya mı çarpıldım
Neden Allah'ım bir adım dönüp gidemedim
Bir duygunun mu esiriyim çoktan girmişti içeri
Yoksa âşk mıydı esaretin bedeli dedikleri
Gece yıldızlar düştü gökyüzünden
Sabah güneş düştü gözümden
Bir gülüşün kaldı meltemin o büyülü esintisi
Kulaklarımda sesin ve vazgeçilmez gamzelerindeki duruş
Uykuların sebebi bilinir oldu herkeslere
Bir sen uykularımı delip gelmedin uykundan
Yanıbaşıma usulca sokuluverdi düşlerin yüreğime.
Yoksa ne sen beni bilirdin ne ben seni...
Bir gülüşün yetiverdi
Bütün dünyamı değiştirmeye...
Kendi olarak sana gelen
Sana gereksinimi olmadan seninle olmak isteyen
Sensiz de olabilecekken seninle olmayı seçen
Kendi olmasını seninle olmaya bağlayan...
Kahveyi yudumlarken çayı Hörpületirdik
Sanki çölleri aşmış bir aşkı getirdik
Bir düşün hayat ne verdi ne aldı bizden
Bir anlık bakışlar ömür misali kalan gülüşlerimizden.
Sabah seher yeliyle doğan güneş,
Sevgili sevdayı getirsin bize...
Bir fidandın daha dün
Yüreğimde özlemle büyüyen
Nereden bilirdim bu kadar çabuk
Ormana döneceğini içimde...
Her yanım kuş sesleri
Her yanım gölgen
Ve sende nefes alan
Bir kurbağa oldum şimdi