İlk okumayı öğrendiğimde masallara bir hayli sarmıştım. Okumak, okumak ve daha çok okumak.. Rapunzel'i, Külkedisi'ni, Değirmenci Kızı, Uyuyan Güzel'i ..
Sahi neydi bu kadar saran? Şu an bu sorulara çok da bir cevabım olmasa dahi hepsinin bir albenisi olan ortak bir yanı vardı: Bir prens tarafından kurtarılmak!
"Yani özetle
“Bir varmış, bir yokmuş…” Bu paradoksal cümle, öykünün, hiçbir şeyin ilk göründüğü gibi olmadığı dünyalar arasındaki- dünyada geçtiği konusunda, dinleyicinin ruhunu uyarmayı amaçlar. Öyleyse başlayalım.