"Yine gel, yine gel! Ne olursan ol yine gel! İster kafir, ister mecusi, ister putperest ol yine gel!" Diye devam eden şiir Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hiç bir eserinde geçmemektedir. Şiir ilk olarak İran coğrafyasında yetişmiş iki alimin eserinde yer almıştır. Bunlardan ilki Ebu Said Ebu'l-Hayr'ın (ö.1049) Divan-ı Eş'ar'ıdır ki bu şiir, kitaptaki rubailer arasında yer alır. İkinci olarak da şiir, Baba Efdal-i Kaşi'ye (Efdalüddin-i Kaşani, ö.1268) atfedilir. Bu Farsça rubaiyi Harabat'ına alan Ziya Paşa da dörtlüğün yanına Baba Efdal-i Kaşi ismini yazmıştır. Bu kadar eski mazisi olan bir şiirin nasıl ve ne maksatla Mevlana'ya atfedildiği, hangi çıkarlara alet edildiği de başlı başına bir araştırma konusudur.
Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Ruh, çimenlerin arasına uzandığında, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz.
Yemin ederim ki, yüzünü gördüğümden beri tüm dünya bir hayal, tüm dünya hileli. Bahçe şaşırmış, hangisi yaprak çiçek hangisi. Kuşlar kendinden geçmiş ; bilememiş hangisi tuzak hangisi kuş yemi.