“Pascal hayatını dine adaması gerektiğini nasıl kanıtladı ki?”
“Az daha unutuyordum,” dedi Caine. “Bunu yapmak için daha sonra ‘beklenen değer’
adıyla anılacak bir teori kullandı. Özünde işlem şu: Birkaç olay olasılığının ürünlerinin
toplamını, her bir olay gerçekleşse elinize geçecekleri de ekleyerek topluyorsunuz.”
Caine’ye boş gözlerle
Çocuğunun ekmek parasından keserek bilet alan bir babayı “Ya çıkarsa!” umuduyla kandırmaktan ibaret olan piyango, çağdaş bir soygundur. Diyanetin şans oyunları ile alakalı hutbesine karşı çıkmak, neyin HARAM olduğunu Allah (c.c) değil de -haşa- biz belirleriz, iddiasında bulunmaktır.
Milli Piyango kumardır ve İslam hükümlerince haram olduğu aşikardır. Bilet alırsın-almazsın, oynarsın-oynamazsın orası da farklı bir boyut. Ama her halükarda isminde "milli" olması, devletin legal sayması ve oynatması bu gerçeği değiştirmez. Sapla samanı karıştırarak "Diyanet'in bütçesi faizden geliyor; ben içki içiyorum imamlar maaşını o vergilerden alıyor; insanlar umutsuz, geçim zor, hayaller" vs. gibi kendi içinde haklı olan fakat konuyla alakasız bahaneler ortaya atmak Milli Piyangonun helaliyet durumunu yine değiştirmez.
Son tahlilde her sene bu saçma polemiğe girilmesi yersizdir. Herkes yaptığı işe ehildir. Allah, cümlemizin cürmünü bağışlasın ve bizlere helal rızık kapıları açsın. Amin!