Annesinin,Artur Schopenhauer'a yazdığı mektup.
"Sen kötü bir insan değilsin, topluma yararlı bir kişi olman için gereken her şeye sahipsin. Daha da ötesi, senin içinden geçenlerden haberim var; onların birkaçının iyi olduğunu da biliyorum, ama yine de sinir bozucu ve dayanılmaz oluyorsun, seninle yaşamak çok zor. Bütün iyi niteliklerin aşırı zekân karşısında karanlığa gömülüyor; her şeyi başkalarından daha iyi bilme hırsın, denetleyemediğin şeyleri geliştirip ustalaşma isteğin bu iyi niteliklerini yararsız kılıyor. Bu davranışlarınla etrafındaki insanları gücendiriyorsun; hiç kimse, özellikle senin gibi önemsiz biri tarafından zorla aydınlatılmak ve geliştirilmek istemeyeceği gibi, hiç kimse senin gibi birçok zayıflığı olan bir kişi tarafından azarlanmayı, zerre kadar bile terslenmeyi, hele hikmetli bir tonda 'bu iş bundan dolayı böyledir' şeklinde hiçbir itiraz kabul etmeden yapılan konuşmaları anlayışla karşılayamaz."
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
Ben Böyleyim
"Bana sıradan gelen ne varsa başka gözle baktım o gün, bir adam buldum, bir hikâye kurdum senin gölgende."
Tüm tanınan yazarların ortak özelliği "Uykusuzluk"
Kafka, 2 Ekim 1911 tarihli günlüğüne "Uykusuz gece, Art arda üçüncü kez." notunu düşmüştü. "Uykuya dalıyorum ama bir saat sonra sanki başımı yanlış deliğe yaslamışım gibi uyanıyorum. Tamamen uyanığım, hiç uyumamış gibi hissediyorum... uyku tarafından reddedilmiş hissediyorum." 1913 tarihli Günlükler'ine gelindiğinde değişen bir şey yoktu: "Sabaha doğru yatakta işkence çekiyorum. Tek çözüm pencereden atlamak... Uyuyamıyorum. Sadece rüya var, uyku yok."
Bahar ErişKitabı okudu
Nereden gideceğimi biliyorum ,
nereden döneceğimi biliyorum ;
ama nerede bekleyeceğimi
bilmiyorum ki daha .
Bilmiyorum ki baba ! - Resmî Acı - Aile ... Ot sayı 99 Haziran 2021Kitabı okudu
Musa Anter / Necip Fazıl her ikiside 38 numaralı hücrede kalmıştır.
Bir sabah, Kadıköy vapurunda karşılaşırlar. Musa Anter, Necip Fazıl'a nerelerde olduğunu sorar. Necip Fazıl; tutuklandığını ve Harbiye'deki 38 numaralı hücreye konulduğunu, bu hücrede bir gün kaldığını ve hücrenin halinden, sabaha kadar İhlas-ı Şerif'ı okumasa delireceğini anlatır. Halbuki, 38 numaralı hücre, Musa Anter'in hücresidir ve orada beş buçuk ay kalmıştır. Musa Anter, bu ayrıntıyı anlatınca, Necip Fazıl çok şaşırır. Hatta, Musa Anter'den büyük olmasına rağmen, Musa Anter'in elini öpmeye kallışır. "Birader, eğer orada sen beş buçuk ay kalmışsan, sıradan bir adama değil, sana Hz. Yusuf'a ve Hz. Eyyub'a bakıyormuş gibi bakmak lazım." diyerek Musa Anter'e iltifat eder .
Ağlamak güçtür, ağlayamamaksa zayıflık.
Ağlamak müthiş bir eylem. Ağlamayı zayıflık olarak görenlere tavsiyem bir gün bağıra bağıra ağlasınlar baksınlar o zaman kendilerini nasıl güçlü hissedecekler. Ağlamak baştan başlamak için şart!
Ecem ErkekKitabı okudu
..
Kendine yakın olanı, kendini anlatmak daha mı zor?
..
Ethem ŞahinKitabı okudu
Sezai Karakoç;
2011'de ona verilen Cumhurbaşkanlığı Ödülü'nü almaya gitmediği gibi, parayıda da redetti.
Şair kimsenin yanında yer alacak değildir.
Ona gereksinim duyanlar varsa lütfen onun yanında yer alsınlar.
Onu tek başına bir görev misyon sahibi kabul etmeyenler Yani onun asgari saygınlığını tanımayanlarla onun ne ilgisi olabilir. Şair kendisi bir süper güçtür bunu unutmamalı.
Birhan Keskin
Ben her güne, şair olarak uyanmıyorum ki, sıradan bir insan olarak uyanıyorum. Şiir yazmadığım şiirle hiç ilgilenmediğim uzun yıllarım olur benim. Uzun uzun zamanlar.. İşte o zamanlar herkes nasılsa ben de öyleyim. Önü sonu kesilmiş, cımbızlanmış dizeler, hatta bazen yanlış dizeleriniz filan... Onlara denk geldiğimde kafamı öte yana çevirmeyi öğrendim. N'apayım! Bu çağ böyle.
.
.
Haklı olduğuma inandığım konuda bildiğim doğruyu savunurum, karşımdakinin kim olduğunun önemi yok.
.
.