Nice katiller tanımıştı, yıllar yılı gözyaşıyla yıkadıkları hâlde ellerindeki kan hiç çıkmamıştı..
Sayfa 122 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bile bile cana kıymanın cezası yalnızca bedenini değil ruhunu da hapsedecekti..
Sayfa 122 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Lidya'da asil cenazelerinin küçük hırsızlıklara uğraması alışılagelmiş şeylerdendi. Çünkü bazı inançsızlar, ölenin öte dünyada bu süslere ihtiyacı olmadığını düşünüyorlardı. Musa şeriatına inananlar gibi. Üstelik bu tür hırsızlıkların hesabı çok nadiren sorulurdu..
Sayfa 106 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Ey falanca! Zamanı ganimet bil. Falanca da gitti denilmeden hayırlı bir iş yap!"
Sayfa 106 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Dünyada olup bitenlere akıl erdirmek zordu. Birileri için umutsuzluk getiren şey diğerlerine hayal kurduruyordu..
Sayfa 101 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Bir zafer, Altın Kral'ım, bir zafer, aldığın toprağı kendi kimliğin, kendi sesin, kendi şarkın ve kendi anlayışın ile doldurduğunda zaferdir. Değilse toprağın bekçiliğini yaparsın yalnızca.."
Sayfa 97 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bir kralın gücünü kendi milletine göstermesinden çok zafer kazanarak düşmanına göstermesi daha akıllıca olmaz mı?
Sayfa 96 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Savaşın kuralı zamanında hücumu bilmektir ve biz hücum ediyoruz."
"Savaşın diğer kuralı da düşmanın gücünü iyi ölçmektir efendim.."
Sayfa 92 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Başı iyi başlayan her işin sonu iyi biter..
Sayfa 91 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Sabır gerekir. Bir işin sonunu görmeden karar vermemeli!"
Sayfa 91 - Kapı YayınlarıKitabı okudu