r

Roman - Tarih - Edebiyat

0 üye
Polonyalı kız bir taş aldı ve koyu tenli sınıf arkadaşına fırlattı. Diğer açık tenli kızlar onu takip ettiler. Dalia öne çıktı. "Siz nereden geldiğinizi söylemiştiniz?" diye bir Aşkenazi kızına sordu. "Ve söyleyin bakalım, orada Yahudilere ne olmuştu?" Sustu. "Bütün herkesten daha iyi bilmeniz gerekir," dedi. "Bütün herkesten daha iyi bilmeniz gerekir, birilerine sadece farklı oldukları için kötü davranılmaması gerektiğini. Eğer bir siyah ve bir beyaz grubunuz olacaksa o zaman ben siyah grup içinde yer alacağım," dedi Dalia. Bu konu bir daha sınıf arkadaşları arasında konuşulmadı..
Sayfa 175 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Dalia'nın okulu bir Arap evindeydi ve burada İsrail'in tarihini öğreniyordu. Yahudiler için güvenli bir sığınak olan İsrail Devleti'nin kuruluşunu öğreniyordu. Kurtuluş Savaşı'nı çoğunluğa karşı azınlığın hikâyesi olarak öğreniyordu. Araplar yeni devleti yıkmak ve Yahudileri denize atmak için saldırmışlar, diye okumuştu. Birçok ulus böyle bir düşmanlık karşısında donar kalırdı ama ufak İsrail, beş Arap ülkesinin ordusuna karşı durmuştu. Küçük Davud, Golyat'ı yenmişti..
Sayfa 172 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beşir de diğer birçok Filistinli gibi insanlarının topraklarının ancak bir şekilde geri alınabileceğini düşünüyordu. Bizi topraklarımızdan zorla kovmuşlardı ve sadece zorla geri alınabilir, diye mantık yürütüyordu..
Sayfa 184 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Bulgarlar nasıl etiketlenirlerse etiketlensinler İsrail'de oldukça saygı görüyorlardı. "Soykırım Kompleksi" onlarda yoktu. İsrail Avrupa kültürü tutkusuyla gelişirken, Bulgarlar makul düşünen ve çok çalışkan kişiler olarak ün kazanıyorlardı..
Sayfa 179 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Araplara gelince, Dalia'nın ders kitapları onların kaçtığını yazıyordu, topraklarını terk etmişler, evlerini bırakmışlar ve İsrail ordusu işgal etmeden kaçmışlardı. O zamanların bir ders kitabında Yahudiler şehirlerini ele geçirince Arapların "gitmeyi tercih ettiği"ni yazıyordu. Dalia ona öğretilen tarihi kabullenmişti. Ama kafası karışıktı. İnsan neden topraklarını isteyerek terk eder, diye düşünüyordu..
Sayfa 172 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
İsrail, Filistinli mültecilere dönüş hakkını kesinlikle tanımayacağını dünyaya ilk ve son kez açıkça belirtti. Bir yıl önce İsrail toprak idaresi, kalan son Arap köylerini de "Köyleri düz arazi haline getirme," kampanyası bahanesiyle yıkmıştı ve Başbakan Levi Eşkol, Arap Knesset üyesinin eleştirisine terk edilmiş köyleri yıkmamak, gelişme ve boş arazileri canlandırma politikasına aykırı olurdu ve her devlet bunu uygulamakla yükümlüdür," cevabını vermişti. İsrail'e göre her şey açıktı, Kurtuluş Savaşı üzerinden on sekiz yıl geçmişti ve bu arazilerin geri verilmeyeceği aşikardı. Ülkenin dışında bu toprakların ancak askerî bir müdahale ile tekrar Araplara verilebileceği oldukça açıktı. Pan-Arap milliyetçiliğiyle birlikte Nasır kuvvetlendikçe Arap Milliyetçi Hareketi'nin tehditleri ortaya çıkmaya başlamış ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) kurulmuştu, İsrail Arap dünyasındaki sükûnet yok olmaya başlamıştı..
Sayfa 181 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Geri152
526 öğeden 521 ile 526 arasındakiler gösteriliyor.