s

Sahabe

5 üye
Takip
Sad bin Ebi Vakkas ra
OKÇULARIN SERDARI: SA‘D B. EBÛ VAKKÂS Çocukluğundan itibaren Mekke’de cesareti, güzel ahlakı ve insanlara saygısı ile itibar kazanan Sa‘d, genç bir delikanlıyken Hz. Peygamber’in peygamberliğini onaylamış, Müslüman olmuştur. Annesine düşkünlüğü ile de bilinen Sa‘d, İslam’ı kabul etmeyen annesinin baskılarıyla uzun süre mü- cadele etmek zorunda kalmıştır. “Anneciğim, bin tane canın olsa ve bunları tek tek versen, ben yine de dinimden dönmeyeceğim.” diyerek kararlılığını dile getirmiştir. Hz. Peygamber’in Mekke ve Medine’de sıkıntı yaşadığı her anda yanında olmaya çalışarak Efendimizin hayır duasını almıştır. Uhud Gazvesi’nde Peygamberimiz, ok kullanmadaki mahareti sebebiyle Sa‘d’a okları birer birer uzatarak şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Dua ettiğinde, Sa‘d’ın duasını kabul buyur! Atışını da doğrult!” Hz. Peygamber’in bu duasına mazhar olması sebebiyle insanların nezdinde Sa‘d, duası kesin kabul edilen biri olarak şöhret bulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı
Ebu Said El-Hudrî ra
MEDİNE’NİN GENÇ ÂLİMİ: EBÛ SAÎD EL-HUDRÎ Hz. Peygamber’in hicreti sırasında henüz on yaşlarındaydı Ebû Saîd el-Hudrî. Kimi zaman babasıyla kimi zaman yalnız başına Hz. Peygamber’in sohbetine katılırdı. İmanla tanışan genç yüreği coştukça coştu, Allah yolunda savaşmayı arzular oldu. Güreş tutup kılıç kuşandı, ok talimlerine katıldı. Bedir Savaşı’na katılmayı çok istedi, ama yaşı küçük olduğundan Resûlullah onu geri çevirdi. Uhud Savaşı olacağında on üç yaşına gelmişti, hazırlıklarını yapıp yine geldi Allah Resûlü’ne. Fakat sonuç değişmedi. Babası şehit düşünce yetim kalan bu cesur yiğit, Peygamber Efendimiz ile birlikte ilk defa Benî Mustalik Gazve- si’nde savaştı. Ebû Saîd el-Hudrî’nin İslam’a hizmeti cihaddan ziyade ilimle olacaktı. Vaktinin çoğunu suffede ilim tahsiliyle geçiren bu seçkin sahabi, genç yaşında önde gelen âlimler arasındaki yerini aldı. İsabetli ictihadları ve fetvaları sebebiyle “Medine Müftüsü” diye anıldı. Resûlullah’ın sözleri ve yaşantısını aktardığı 1170 hadis ile sünnetin yayılmasında önemli rol oynadı. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Abdullah B. Me’sûd Ra
Herkes güzel söz söyleyebilir, ancak söyledikleriyle amel eden sadece mesut olur..
Ebu Turab
TOPRAĞIN BABASI Varını yoğunu Mekke’de bırakan Hz. Ali’nin imkânları kısıtlıydı. Peygamber kızı Hz. Fâtıma ile evlenmek istiyordu ama ona mehir olarak bir zırh ile atından başka verebileceği bir şeyi yoktu. Tereddüt içinde kaldı, Resûl’ün huzuruna varamadı. Cesaretini toplayıp yanına gittiğindeyse nutku tutuldu, konuşamadı. Peygamber terbiyesiyle yetişen, güzel yüzlü bu genç, ilmi ve ahlakıyla Resûlullah’ın gönlünü çoktan kazanmıştı oysaki. Kızını onunla evlendirdi Hz. Peygamber ve onları mescidin yanı başına yerleştirip kendine komşu eyledi. Bir gün Resûlullah uğradığında Hz. Ali evde yoktu. Hz. Fâtıma ile aralarındaki kırgınlıktan dolayı öğle uykusunu evinde uyumamıştı. Damadını mescitte uzanmış, toza toprağa bulanmış hâlde bulan Allah Resûlü “Kalk ey toprağın babası (Ebû Turâb)” sözleriyle uyandırarak üstünü temizlemesine yardım etti. Ne bir soru sordu eşiyle arasında geçenlere dair ne de bir yargılamada bulundu. Hz. Ali onun bu güzel yaklaşımını hiç unutmadı. “Ebû Turâb” en sevdiği künyesi oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı

Sahabe Konusuna Benzer öneriler

g
Gezi - Kültür - Tarih12 üye · 1 yeni gönderi
Takip
a
Ayet-i Kerime101 üye · 3 yeni gönderi
Takip
İbn Ömer (r.anhuma)
ALLAH RESÛLÜ’NÜN GÖLGESİ: ABDULLAH B. ÖMER Nübüvvetin üçüncü yılında Mekke’de doğan Abdullah b. Ömer, henüz büluğa ermeden İslam ile şereflendi. Babası Hz. Ömer’in ve ablası Hz. Hafsa’nın Resûl-i Ekrem’e olan yakınlığı sebebiyle vahiy çevresinde büyüdü. Resûlullah’tan bir an bile uzak kalmamak, onun civarında bulunabilmek için Mescid-i Nebevi’de zaman geçirirdi. Suffe faaliyete geçince de yaşam alanı olarak baba evinden çok suffeyi tercih etti. İbn Ömer, Allah Resûlü’nün sünnetine ittiba hususunda ashabın en hassas kişisi olarak şöhret bulmuştur. Zekâsı ve gözlem kabiliyeti sayesinde küçük yaşlarından itibaren gerek Allah Resûlü’nden gerekse birlikte kaldığı ashab-ı kiramın büyüklerinden çok istifade etmiş, bu hasletiyle sahabenin önemli âlimleri arasında fikrine başvurulan biri sayılmıştır. İbn Ömer, emin olmadığı mevzularda konuşmaktan son derece sakınmış ve hadis-i şerifleri muhtemel yanılgıları azaltmak, unutmadan kaynaklı hataları bertaraf etmek maksadıyla yazıya aktarmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.