s
Sanat Tarihi
2 üyeBatının Yükselişi - Roman Sanatı ve Gotik Sanat
Yunan ve Roman tapınağının yatay bir uzanış göstermesine karşılık, gotik katedral düşey olarak adeta yukarılara doğru uçuyor gibiydi. Roman yapılarında cephede görülen hareketsizlik, yerini, sütun bedenlerinin titreşimlerine, pencereler ve orkestra çalgılarının tınılarını hatırlatan çeşitli ışık oyunları doğuran renkli pencere camlarına bıraktı. Gerçekleştirilen katedraller sanki, Alman müziğinin yedi yüz yıl sonra salt ses olarak dile getirdiği senfoni dünyasını taş malzemede gerçekleştiriyordu.
Sayfa 180 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
İnsan Yaşamının Beyhudeliğinin Alegorisi
İnsan Yaşamının Beyhudeliğinin Alegorisi adlı resminde nesneler arasında kurukafa, gaz lambası, müzik aletleri, saat, kılıç, deniz kabuğu ve kitaplar göze çarpar. Kılıç ve egzotik deniz kabuğu gibi lüks şeyler zenginliği ve maddi mülkiyeti temsil ederken kurukafa, gaz lambası ve saat de ölümü hatırlatma (memento mori) işlevi görür.
Tenebrizm Sanatı ve Teknikleri
Chiaroscuro ışık ve gölge arasındaki ilişkiyle ilgiliyse tenebrizm gölgenin kendisiyle, daha da önemlisi gölgenin mürekkep lekesi gibi nasıl kanvasa işlendiğiyle ilgilidir.
Rönesans Dönemi’nin ilk zamanlarında İtalyan ressam Michelangelo Merisi da Caravaggio chiaroscuro tekniğinin ustası olarak biliniyordu. Dolayısıyla aydınlık ve karanlık ile resmetme tekniğini onun bulduğunun düşünülmesi şaşırtıcı değil. Hatta Caravaggio tenebrizmi de bulan kişi olarak kayıtlara geçiyor. Hatta bazı kaynaklarda “Caravaggioculuk” olarak da bu teknikten bahsediliyor. 1592’den ölümüne yani 1610’a kadar olan sürede, Caravaggio “geç dönem barok sanatı” olarak da anılan bir çok ışık tekniğinin öncülüğünü yapmıştır.
Dünyevi Zevkler Bahçesi (1 500-1505) Hollandalı ressam Hieronymous Bosch 'un yaptığı bir triptiktir. Üç pano cennet, dünya ve cehenneme adanmıştır. Bosch 'un tuhaf alemleri, resimlerine bakan bir modern insanda 20. yüzyıl gerçeküstücülüğü izlenimini uyandırır.
Akdeniz'in Klasik Uygarlıkları
Helenistik dönemde Yunan plastik kuralları, uyum izlenimi yaratmayı adeta bir kenara bırakarak dışavurumculuğa ve natüralizme yöneldi. Heykeltraşlar, acı, ölüm, uyku, gülümseme, ten zevki düşkünlüğü, şefkat, içgüdü, sakatlık, yaşlılık ve çocukluk gibi bütün insan duygularını ve durumlarını irdeleyerek canlandırmaya koyuldular.
Sayfa 113 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor