s

Spiritüalizm

0 üye
Siz onu göremeseniz de çözümün çoktan mevcut olduğu gerçeğini kabul ve tasdik ederek, o çözümü gözünüzde canlandırın. O tepsiyi görün, ve çözümü gözünüzde canlandırın. Şu önemlidir: Çözümü yaratmak için gerekli olduğunu, ihtiyaç duyduğunuzu düşündüğünüz şeyi gözünüzde canlandırmayın. Bu işi partnerinize, Ruha bırakın. Bırakın onu biz yapalım. Eğer bir İnsan ertesi sabah bir koşuya katılacaksa ve yarışı bitiren az sayıda kişiden biri olmak istiyorsa, ama o yorucu tepeyi nasıl tırmanacağını ya da o dar dönemeci nasıl alabileceğini bilmiyorsa, Tanrı'ya o tepeyi tırmanmasına ve o dönemeci almasına yardım etmesi için dua edebilir. Ama, biz burada, bunun yerine, onun sade- ce bitiş çizgisini kolayca geçtiğini gözünde canlandırması gerektiğini söylüyoruz. Bırakın yorucu tepeyi ve dar dönemeci biz halledelim. Bu bizim işimizdir.
Sayfa 244 - KryonKitabı okudu
Daha önce de söylediğimiz gibi, Tanrı bir İnsanın sorunlar ve korkular içinde yuvarlanmasından haz duymaz. Kutlama İnsanın her şeyde bir denge olduğunu anlamasından kaynaklanır. Dolayısıyla, onun kendisini bulmasını bekleyen bir çözüm vardır. "Zavallı ben," tutumuna saplanıp kalmış İnsan eski düşüncelere ve enerjilere bağlı halde kalacak, çözüm mucizesinden -bir kazan/kazan durumundan- tamamen uzak bir mücadele içinde kalacak ve ilerleyemeyecektir.
Sayfa 215 - KryonKitabı okudu
Reklam
Dinleyin, sevgili varlıklar: Sorunlar size katlanmanız için değil, çözmeniz için sunulan şeylerdir. Tanrı çözülmeden kalan İnsan sorunlarından sevinç ve haz duymaz! Ruh bundan zevk almaz, gezegen de sorunlar içinde kalmayı seçen aile üyelerinden yararlanamaz! Çözülüp tamamlanmamış enerjinin Tanrı'ya hiçbir yararı yoktur! Bizim hep birlikte kutladığımız şey sevgi ve bilgelik yoluyla bulunan mükemmel çözümlerdir!
Sayfa 188 - KryonKitabı okudu
Peki, yaşamın anlamı nedir? Dışarı çıkıp yıldızlara bakın. Onlar sizindir.
Sayfa 174 - KryonKitabı okudu
Değişim
Yeni bir yolu seçerek, birlikte getirdiğiniz ve DNA'nızda taşıdığınız karma'nızı iptal etmeye niyet etmişsinizdir. Siz bunu yaptığınızda, hücreleriniz bunu "anlamış" ve buna tepki göstermişlerdir. Bunu yapmış olan bazılarınız şöyle demişlerdir: "Karma'mi temizleyip eski yoldan ayrılmaya niyet ettim. Hayatım yolunda gidiyor, ama öyle büyük bir değişiklik görmüyorum." Siz İnsanlar tablonun yarısını görüyorsunuz. Siz size olanlara, başınıza gelenlere bakıyorsunuz. Sizin başınıza gelmeyenler hakkında hiçbir fikriniz yok! Sizin geride bıraktığınız eski yolun neler içerdiği hakkında hiçbir fikriniz yok. O eski kontrat iptal olmuştur. Ama, siz hâlâ büyük şeylerin olmasını beklersiniz. Oysa büyük şey başınıza gelebilecek şeylerin gelmemiş olmasıdır. Eğer bunun farkına ilk kez varıyorsanız, belki artık oturup bunu kutlamanızın zamanıdır.
Sayfa 82 - KryonKitabı okudu
Dr. Sagan Ramtha'yı onaylamadı. O medyumluk olgusuna bir an için açık olmuş olabilir, ama Dünyevi tekniklerle onu kanıtlayamayınca bu fikre kendini kapattı. O bu sürecin ne kadar kusurlu, güvenilmez, gayri-bilimsel ve belki de uydurma olduğunun bir örneği olarak Ramtha'nın medyumu J. Z. Knight'ı kullandı. Yine, ben kendisiyle aynı fikirde değilim, ve Dr. Sagan'ın esas iddialarıyla ilgili fikirlerimi sunmadan önce bu konu hakkında konuşmak istiyorum. Dr. Sagan in Bayan Knight ile kişisel olarak görüştüğünü sanmıyorum. Onun Cin-Çarpmış Dünya adlı kitabında sorduğu sorulara J. Z. bir süre önce yanıt verdi. Dr. Sagan, Ramtha Dünya'da yaşarken İngilizce konuşmadığı halde, nasıl oluyor da bu 50.000 yaşındaki varlığın şimdi aksanlı bir Ingilizce konuştuğunu soruyordu. Hem bu ne aksanıydı? O nereden geliyordu? Dr. Sagan başka sorular da sorarak, okuru Knight'in çalışmasının büyük olasılıkla bir gösteri olduğu sonucuna yönlendiriyordu. Doğrusu, bu gerçekten de iyi bir soruydu! İşte size -Sagan tarzında deneysel kanıta önem veren bir yanıt olmasa da- benim gerçeğimi yansıtan bir yanıt. Önce (Carl'a ve size) bir soru soracağım: Neden medyum kanalıyla, İngiliz diliyle bilgi veren varlıkların hemen hepsi aynı aksanla konuşuyor? Onlar birbirlerini hiç tanımasalar bile, hepsi aynı, insana komik-gelen bir İskoç aksanıyla konuşuyor. Neden? Onlar kuzey Amerika'da, Avustralya'da, İngiltere'de ya da Güney Afrika'da ortaya çıksalar da, neden o bölgelere has olmayan, aynı tipik "celse" aksanıyla konuşuyorlar?
Sayfa 367 - KryonKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.