t

Tarım-Siyaset

0 üye
Et yerine bakliyat ürünlerinin yoğun olarak tüketileceği bir dönem geliyor. Geçmişte yoksulların yiyeceği olan bakliyat ürünleri şimdilerde sağlıklı beslenmek isteyen, parası olan herkesin yemeğine dönüşüyor. Dünyada bakliyat ürünleri olan talep hızlı artıyor. Son 10 yıldaki tele partisi pandemi sürecinde daha da hızlandı..
Mercimek ithalatı 94'te 4.000 ton ile başladı. 2000 yılında 141 bin ton, 2010 yılında 210 bin ton, 2014 yılında 303 bin ton oldu , 2020 yılında 535.700 bin tona yükseldi . Oysa ki Türkiye, dünyanın en büyük mercimek ihracatçısıydı. 1988'de 606 bin ton ihracatla rekor kırmıştı
Reklam
Pandemi süreci , önemi çok daha iyi anlaşılan tarım ve gıdada yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. Bu dönem "tarım ve gıdada yeni dünya düzeni" olarak adlandırılıyor. Petrol zengini ülkelerin yerini gıda zengini ülkeler alacak...
Gıda fiyatlarını düşürmek için birçok şey yapıldı. Yapılanların hiçbirisi gıda fiyatlarını kontrol etmeye yetmedi. Çünkü, işin temeline inilmedi. Tarımda üretim planlaması yapılmadı. Tarım alanları daraltıldı. Meralar talan edildi. Çiftçinin üretim yapmasını engelleyen yüksek girdi fiyatlarla çözüm bulunamadı. Tarladan sofraya kadar olan süreç yönetilemedi. Çiftçi yok sayıldı. Üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki uçuruma çözüm bulunamadı. Üreten çiftçi tüketici oldu. Köylere kadar giren zincir marketlerle ithal ürünler çiftçinin sofrasına kadar ulaştı. Dünyada yüksek gıda fiyatlarından en son şikayetçi olması gereken ülke, dünyada gıda enflasyonu en yüksek ülkelerden biri haline getirildi. Tarımdan zenginlik üretmek yerine , ithalata dayalı politika uygulandı. Üretim olmadan, üretimden tüketime kadar olan süreç iyi yönetilmeden gıda fiyatlarını daha çoook konuşuruz...
Kendi parasıyla arazi alıp çiftçiliği destekleyen, halkına tarımı sevdiren ve , "bu ülkenin gerçek sahibi , hakiki üretici olan köylüdür" yani "köylü milletin efendisidir" diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonuna sahip çıkılmadığı için bu ülkede yıllar sonra köylüye " ananı da al git " denildi. Bu anlayış devam ediyor. Çiftçi , tarım yok sayılıyor. Pandemi şartlarında bile yok sayıldı. Birçok destek paket açıldı. Çiftçiye destek çıkmadı..
Çiftçinin en pahalı giydilerle en ucuz ürünü üretmesini ve devlet destekli gümrüksüz ithal ürünlerle rekabet etmesini, fiyatların da düşmesini beklemek aklımızla alay etmektir. Bu gidişatın sonu iflastır. Türkiye tarımda var olmak istiyorsa hızla üretime dönmek zorunda. Çiftçinin kullandığı gecelerde fiyat artışları dikkate alınarak bir destek sisteminin uygulanması gerekir. Özellikle mazot için Avrupa'da tarıma yönelik kullanılan ucuz renkli mazot modeli benimsenebilir..
Reklam
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.