Yaşamak, normal bir iş. Yaşadığını fark etmekse bir lüks. Kendini ve evreni tanıyarak yaşamak ise daha büyük bir lüks.
Sayfa 82 - Galata,2.BasımKitabı okudu
Ne derler? Doktordan ve deliden utanılmaz.
Sayfa 39 - Galata,2.BasımKitabı okudu
Bu köye ilim ve sanat satan bir çerçi henüz uğramamış. Yalnızca delilik iltifat görüyor.Ben de istediklerini satıyorum.
Sayfa 38 - Galata,2.BasımKitabı okudu
Yalnız şunu gözlüyorum ki, hemen herkes, psikolojiye ilgi duyuyor, mümkün olsa psikolog olmak istediğini söylüyor ve psikologların biraz deli olduğunu
düşünüyor ve fakat kendisinin akıllı olduğuna inanıyor.
Sayfa 13 - Galata,2.BasımKitabı okudu
Koca sömestri tek dersle geçiriyoruz. Akdeniz levreği gibi, mümkün olan bütün barajlara, ağlara takıldık.
Sayfa 9 - Galata,2.BasımKitabı okudu
-Sigortaya ne gerek var. Şehirde kim sigortalı çalışıyor ki? İş, adamı razı etmekte. -Canım sigortasız olur mu, adam deli mi? -Tabi deli, deli olduğu için tutuyoruz. Yedirir, içiririz, asgari ücretini de verdik mi, bütün deliler koşar gelir.
Sayfa 8 - Galata,2.BasımKitabı okudu
Merkez hükümet tabi, delisi de muntazam olur.
Sayfa 6 - Galata,2.BasımKitabı okudu
-Seçimden önce ve de sonra yepyeni icatlarım olacak. Kimsenin aklına gelmeyen bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edeceğim.
-Ne gibi?
-Köyümüzün delisi eksik ağalar.
Sayfa 5 - Galata,2.BasımKitabı okudu
GENÇ KIZ –... Sevgi ne demekmiş anladım. Sevgi nefsini tutmak, dileklerini kaybetmek... Sevgi aradan çıkmak, yok olmak...
Sayfa 87 - Büyük Doğu Yayınları ~ Üçüncü Perde ~ Dokuzuncu TabloKitabı okudu
GENÇ KIZ – Sabır taşı, sabır taşı! Mercimek tanesi kadar taş! Derdimi sana açacağım! Dertlerini içinde saklayamıyor insanlar. Derde ortak lâzım. Dert, gökyüzü gibi bir şey! Ayrı ayrı seyretsek de hepimizin çerçevesi. Üstüne perde çekilemiyor. Dert, hava gibi bir şey! Ayrı ayrı ciğerlerimizi doldursak da hepimizin malı. Bir kişinin sandığında kilitlenemiyor. Sabır taşı! Mercimek tanesi kadar taş! Seni seçtim kendime dert ortağı!
Sayfa 84 - Büyük Doğu Yayınları ~ Üçüncü Perde ~ Dokuzuncu TabloKitabı okudu
BİRİNCİ CİN –... Sizin insan dediğiniz bir acayip mahlûk! Yüz binde doksan dokuz bin dokuzu, gözüne mertek sokulsa görmez de, bir tanesi, nokta kadar tohuma bakınca içindeki ağacı görür.
Sayfa 31 - Büyük Doğu Yayınları ~ Birinci Perde ~ Üçüncü TabloKitabı okudu
GENÇ KIZ –... Gökler o kadar derin ki, gökler... Gökler sanki beni büyüledi. Artık gözlerimi bir daha kurtaramam gibi geliyor mavilikten.
Sayfa 26 - Büyük Doğu Yayınları ~ Birinci Perde ~ İkinci TabloKitabı okudu
İnsan aklınını kötü amaçlar için kullandığında nasıl da el âlemin maskarası oluyor!
Sayfa 122 - İş Bankası Kültür Yayınları ~ V. Perde - 5. SahneKitabı okudu
