İnsan bir başkasına ne verir? Kendinden verir, sahip olduğu en değerli şeyinden, hayatından verir. Bu mutlaka başkası için hayatını feda etmesi anlamına gelmez; ama içinde canlı olan şeyden verdiği anlamına gelir; o, neşesinden, ilgisinden, anlayışından, bilgisinden, mizahından, hüznünden verir ve bütün bunlar da onun içinde canlı olan şeyin ifadeleridir, dışavurumlarıdır. Böylece kendi yaşamından verirken, karşıdaki kişiyi zenginleştirir, kendi canlılık duygusunu zenginleştirerek karşısındakinin canlılık duygusunu da zenginleştirir. Almak için vermez; vermenin kendisi eşsiz bir sevinçtir. Ama verirken, karşıdaki insanda bir şeyler yaratmaktan kendini alamaz ve yaratılan bu şey geri ona döner; gerçekten sevdiği için, ona geri verilen şeyi almazlık edemez.
"Veririm ama sadece hak edenlere" dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir; çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.