Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

#VesveselerleYaşıyorum

Profil
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İçimizdeki sesleri ayırt edelim diye..
Vesvesenin kaynağı, vesvesenin iman, ibadetler noktasında kişiyi baskılama, geri çevirme, tümden terk etme durumlarını vb. örnekler üzerinde değinerek ve ayriyeten
Risale-i Nur
Risale-i Nur
'dan kesitleri ele alarak düşülen bu vesvese tuzağını anlatmıştır.
Mehmet Yıldız
Mehmet Yıldız
bir şeyin ne olduğunu bilmeden çözümünü bulamazsın diyerek; nelerin vesvese olduğunu bizlere detaylıca aktarmaya çalışmıştır. Verilen örneklerin çoğunu kendimin de yaşadığımı gördüm zaten kitabı tercih etme nedenim buydu. Beni etkileyen özellikle sıklıkla düşündüğüm objektiflik noktasındaydı. Çoğu zaman tarafsız olmamak gerekiyor. İsrail'in vahşetine karşı tarafsız olmamak Filistin'in yanında olmak gibi. Şeytanın, akla göre dini sorgulamaları mantıksal ve tarafsız değerlendirmeler noktasında düşebildiğimiz, onayladığımız, sıkı sıkıya bağlı olduğumuz hataların olduğunu; ve bazen yanlış çürük sorulara cevap vermek yerine sorunun temelden çürük olduğunu görebilmek gerektiğine değinilmiştir. "..şeytanın hilelerini çok iyi anlamamız ve onun şerrinden her daim Allah'a sığınmamız gerekir. Allah bizleri nefis ve şeytanın şerrinden muhafaza eylesin. Bizlere iman-ı kâmil ve güzel son versin. Âmin..." _Son sayfa
Vesvesen
VesvesenMehmet Yıldız · Timaş Yayınları · 2023119 okunma
vesvese küçük bile olsa olumsuz düşüncenin tekrarı olduğundan insanın hem bedenen hem ruhen gücünü emer, sömürür. Bunun sonucunda da insan, artık bu dünyada yaşamak için bir gaye bulamaz.
Sayfa 71 - TimaşKitabı okudu
Reklam
"Bir seferden dönüşlerinde Allah Resulü (asm.), ashabına "Küçük cihattan büyük cihada döndük" buyurmuşlar ve nefisle cihadın düşmanla çarpışmaktan çok daha zor ve önemli olduğunu veciz bir şekilde ders vermişlerdi."
Ama sıtma olmuşsanız, titremeniz içten geliyorsa bunun çaresi sıcak hava değildir. Ciddi bir tedavi görmeniz gerekir.
Birinci yara, şeytan evvela şüpheyi kalbe atar. Eğer kalp kabul etmezse şüpheden şetme döner. Hayale karşı şetme benzer bazı pis hatıraları ve münafî-i edep çirkin halleri tasvir eder. Kalbe "Eyvah!" dedirtir, yeise düşürtür. Vesveseli adam zanneder ki kalbi, Rabb'ine karşı sû-i edepte bulunuyor. Müthiş bir halecan ve heyecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister. •ŞETM : Sövmek, azarlamak, küfretmek. •SÛ'-İ EDEB : Edebsizlik, edeb dışı hareket, insanlara iyi muâmele etmemek, haddini bilmemek. •YEİS : Ümidsizlik. •HALECAN : Titreme. Kalb çarpıntısı. Heyecan. •MÜNÂFİ-İ EDEP : Edebe aykırı.
Zira şu vesvese öyle bir şeydir ki cehil onu davet eder, ilim onu tard eder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.
Reklam
Paylaştığım etiketteki iletilerden,alıntılardan OKB hastası olan veya olmayan herkes yararlanabilir.
Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani onu zararlı tevehhüm etmekle kalben mutazarrır olmaktır. •TEVEHHÜM : Evhamlanmak. Az tehlike ihtimâli olsa çok korkmak. Yok olanı var zannetmekle ye'se ve korkuya düşmek. •TEVEHHÜMÜYLE : Kuruntusuna düşmekle. •MUTAZARRIR : Zarar ve ziyana uğrayan, zarar görmüş olan.
Namazda vesvese
"Padişahtan bir ferman gelse ve denilse ki 'Şu gün ve şu saatte huzuruma gelin. Size hediyeler dağıtaca- ğım, gelmeyen ise hem mahrum kalacak, hem de ceza görecek." Bizler huzura gitsek, bir süre kalsak ve bütün davetliler gibi biz de hediyemizi alıp dönsek. Ama, bu bekleme sırasında senin aklından gereksiz ve yanlış şeyler geçse. İkinci bir davette der misin ki, 'Ben artık gelmeyeceğim, çünkü huzurda kalbime ve hayalime hakim olamıyorum. Yanlış şeyler düşünüyor, kötü hayaller kuruyorum." Cevabı yine kendisi verdi: "Demezsin, çünkü o taktirde hem hediyeden mah- rum kalacak, hem de ceza göreceksin. 'Ben gider ve gö- revimi yaparım, iç alemime de hakim olmaya çalışırım. Bunu başaramasam da yine alacağımı alır, ceza görmekten de kurtulurum.' diye düşünürsün değil mi?"
Sayfa 47
Mesnevi-i Nuriye
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! İnsan kalben ve fikren hakaik-i İlâhiyeye bakıp düşündüğü zaman, bilhassa namaz ve ibâdet esnasında, gerek şeytan tarafından, gerek nefsi tarafından pek fena, pis ve çirkin vesveseler, hâtıralar, sinekler gibi kalbe, akla hücum ederler. Bu gibi hevâî, vehmî ve çirkin şeylerin def'iyle uğraşan adam, o vesveselere mağlup olur. Ancak onları mağlup edip kaçırmak çaresi, müdâfaayı terk edip onlar ile uğraşmamaktır. Evet, arılar ile uğraşıldıkça onlar hücumlarını arttırırlar. Onlara karışılmadığı takdirde, insanı terkeder, giderler. Hem de o gibi vesveselerin, ne hakaik-i İlâhiyeye ve ne de senin kalbine bir mazarratı yoktur. Evet, pis bir menzilin deliklerinden semânın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmaz. Ve fena bir tesir etmez."