Öngörülebirliğe karşı duyarsızlık. İnsanlardan bazen bir hissenin gelecekteki değeri, bir emtia için talep ya da bir futbol maçının sonucu gibi konularda sayısal öngörülerde bulunmaları istenir. Böylesi öngörüler çoğu zaman temsiliyete göre yapılır. Örneğin, diyelim ki bir kişiye bir şirketin tanımlaması veriliyor ve gelecekteki kannı öngörmesi isteniyor. Şirketin tanımlaması çok olumluysa, yüksek bir kar o tanımlamanın en iyi temsili gibi görünecektir; tanımlama vasatsa, vasat bir performans en iyi temsil gibi görünür. Tanımlamanın ne derece olumlu olduğu, o tanımlamanın güvenilirliğinden ya da doğru bir öngörüye ne derece olanak sağladığından etkilenmez. Bu yüzden, insanlar sadece tanımlamanın olumluluğuna dayanarak öngörüde bulunuyorlarsa, öngörüleri delilin güvenilirliğine ve öngörünün beklenen doğruluğuna karşı duyarsız olacaktır. Bu değerlendirme tarzı, öngörünün aşırılığı ve aralığının öngörülebilirlik anlayışlan tarafından kontrol edildiği normatif istatistiksel teoriyi ihlal eder. Öngörülebilirlik sıfır olduğunda, tüm durumlarda aynı tahmin yapılmalıdır. Örneğin, şirketlerin tanımlamalan karla ilgili bir enformasyon sağlamıyorsa, o zaman tüm şirketler için (ortalama kar gibi) aynı değer öngörülmelidir. Öngörülebilirlik mükemmelse, tabii ki öngörülen değerler gerçek değerlerle örtücek ve tahmin yelpazesi sonuç yelpazesine denk olacaktır. Genel olarak, öngörülebilirlik düzeyi ne kadar yüksekse, öngörülen değer yelpazesi de o kadar geniştir.