Ellerin aklıyla iş yapmak gibisi yoktur. Akıl, eller olmadan kendi kendini kullanarak çalışırsa bir döngüye girer ve gereğinden fazla hızlanabilir. Sesi kullanan konuşma bile gereğinden hızlı gidebilir. Aklın biçimini çamura kazıyan ya da sözcükleri kaleme alan eller, şeylerin kapısında düşünceyi yavaşlatır, onu tesadüflere ve zamana tabi kılar. "Arılık kötülüğün sınırındadır." derler.
"Şimdi kimse evinin bir köşesine, onun elinin sürülüp güzelleştiğini hatırlamıyor. Bırakın hatırlamayı, kimse onun eliyle bir duvarın güzelleştiğini, bir harcın sağlamlaştığını, bir kirecin rengini zor attığını farketmemişti ki.
Bilmem kendisi de bu elinin her şeyi güzel ettiğinin farkında mıydı? Farkında olmasa bu kadar mütevazi olur muydu hiç?"