Okulumuz yeni olduğundan kendi binası yoktu. Körler okulunun fazla olan bir bölümünü kullanıyorduk, kör öğrencilerle
birlikte aynı bahçeyi ve koridoru kullanıyorduk, ancak gerçek kör olanlar biz mi yoksa onlar mi anlamak biraz zordu.
Okulun asıl sahipleri koridorları hızla koşarak geçiyor, için de hareket ettikçe çıngırak sesi çıkaran topla futbol oynuyor, her türlü toplu sporu yapıyor ama asla çarpışıp birbirlerini yaralamıyorlardı. Hemen hemen hepsi bir müzik aleti çalabiliyordu. Gözler çok önemli, ama gözleri olmayan veya az gören
insanların diğer duyularını kullanarak, görenlerden daha iyi şeyler yapabildiklerine şahit olmuştum.