Kübra Öztürk Güler

Kübra Öztürk Güler
@kubikepitel
7 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
222 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali
8.4/10 · 173,1bin okunma
Reklam
Ben Değeri Tiryakiliği
Ben Değeri TiryakiliğiA. Kadir Özer
8.4/10 · 446 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
8/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Bu romanı yıllar önce okumuştum. Hem tekrar hatırlamak istediğimden hem de geçen yıllarda üzerinde çokça tartışmalar olduğu için tekrar okumak istedim. 5 yaşındaki minik bir çocuğun yarattığı kendi iç dünyası, tattığı acılar ve öğrendiği sevginin boyutu, okurken hep o yaştaki bir çocuk için fazla olduğu hissiyatını verdi bana. Belki Zeze 10
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229bin okunma
Reklam
Büyükler bir takım masallar anlatıyorlar ve çocukların her anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar.
- Ama ben büyük bir ağaç istiyordum. - Düşün, Zeze! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde büyük bir portakal ağacı olacak. İkiniz, iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız.
Fabrikadan bahsederken -- orası her gün insanları yutan, akşam olunca da çok yorulmuş insanlar kusan bir canavardı.
Çocukların yatma saati geldi dedi. Böyle söylerken yüzümüze bakıyor, ama bu gece aramızda çocuk olmadığını biliyordu. Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.
2020 OKUMA HEDEFİ
4/15 kitap - %27 tamamlandı
4 kitap okudu
15 kitap
843 sayfa
1 inceleme
4 alıntı
#4978 En çok okuyanlar'da.
Reklam
212 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Zülfü Livaneli'nin bir çok kitabını okuma fırsatım oldu, bu kitabında karakterle yazar arasındaki bağ ve konuyu ikisinin dilinden ayrı ayrı bölümler (el yazıları) vasıtasıyla sergilemesi daha önce başka bir kitapta görmediğim ilgi çekici bir anlatımdı. Sadece karakterin başından geçen ana olay açıklanana kadar ana karakterin kişiliği ile yazarın tasvirlerinin uyuşmadığı hissiyatı uyandı bende ama olaylar çözümlendikçe bu hissiyatın kaybolduğunu görüyorsunuz. Olay örgüsünden ziyade beni kitapta en çok çeken şey Stockholm ile ilgili detayların veriliş şekli ve politik mültecilerin hayat şartlarının ve ruh tahlillerinin çok iyi yapılmış olmasıydı. Kendimi onların yanında ve hayatlarının içinde hissettim. Kitabın 25 yıla yakın sürede tamamlanması ve Fransızca çeviri öncesi yeniden düzenlenmesi beni şaşırttı diyebilirim. Yıllarca okunan versiyonu üzerinden sayfalarca değişiklik yaptığını söylüyor Livaneli, bu yaygın bir şey midir, edebiyat çevrelerince nasıl değerlendirilir inceleyeceğim :) Son olarak Doğan Kitap'ın 100. baskı son kısmında yazarla yapılan "söyleşi" bölümünü çok beğendim, kitabı bitirdikten sonra kitaplığınıza geri koymadan önce yazarla son kez sohbet edip vedalaşıyormuşsunuz hissini veriyor.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123,6bin okunma
"Ben de ülkemden nefret ederek ayrılmıştım ama aradan geçen onca yıldan sonra anlıyordum ki hiç kimsenin toprağından tamamen kopmasına imkan yoktu. Ağaçlar bitkiler gibi o toprağa dikilmiştik."
".. ölüme yakın bir adamdaki gerçeği tasarlama gücüyle, geçmişe takılıp kalmış ve hiçbir hayali olmayan kendisi arasındaki derin çelişkiyi düşünmeden edemedi."
Mavi beyaz çubuklu pijamadan bahsederken -- "Ülkenin kokusu, rengi böyle basit şeylere siniyordu işte. "
Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor.
Çocukluğunda yalnız kalan insanlar genellikle bir sanat başarısıyla kendilerini göstermek isterler. Bu yüzden bütün sanatçıların çocukluk dönemlerinde kendilerini arkadaşlarından ayıran bir ameliyat, bir hastalık ya da sakatlık geçirdiklerine ve bu nedenle biraz uçuk olduklarına inanırım ben.
Reklam