Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Öztürk Güler

Kübra Öztürk Güler
@kubikepitel
7 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Büyükler bir takım masallar anlatıyorlar ve çocukların her anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar.
Reklam
- Ama ben büyük bir ağaç istiyordum. - Düşün, Zeze! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde büyük bir portakal ağacı olacak. İkiniz, iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız.
Fabrikadan bahsederken -- orası her gün insanları yutan, akşam olunca da çok yorulmuş insanlar kusan bir canavardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocukların yatma saati geldi dedi. Böyle söylerken yüzümüze bakıyor, ama bu gece aramızda çocuk olmadığını biliyordu. Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.
"Ben de ülkemden nefret ederek ayrılmıştım ama aradan geçen onca yıldan sonra anlıyordum ki hiç kimsenin toprağından tamamen kopmasına imkan yoktu. Ağaçlar bitkiler gibi o toprağa dikilmiştik."
Reklam
".. ölüme yakın bir adamdaki gerçeği tasarlama gücüyle, geçmişe takılıp kalmış ve hiçbir hayali olmayan kendisi arasındaki derin çelişkiyi düşünmeden edemedi."
Mavi beyaz çubuklu pijamadan bahsederken -- "Ülkenin kokusu, rengi böyle basit şeylere siniyordu işte. "
Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor.
Çocukluğunda yalnız kalan insanlar genellikle bir sanat başarısıyla kendilerini göstermek isterler. Bu yüzden bütün sanatçıların çocukluk dönemlerinde kendilerini arkadaşlarından ayıran bir ameliyat, bir hastalık ya da sakatlık geçirdiklerine ve bu nedenle biraz uçuk olduklarına inanırım ben.