Çok sonra anladım ,insanlara güvenmek onları birer cellada dönüştürmekten başka birşey değilmiş . Meyvesi yalan olan ağacın altında başıma gül düşmesini beklemek benim çocukluğum olsun...
İnsan hiçbir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor ama kapkara bulutlar arasından iğne ucu kadar kendini gösteren bir güneş ışını belirince bütün dünyası o ışığa bağlı oluyor...
Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar." dedim. "Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür, nedense bundan kimse korkmaz. Ama inan bana insanların çoğunun ruhu, bedeninden önce çürür."
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar.
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil...
Ölüm ve yaşam aynı şeydir aynı bir elin iki yüzü gibi, avucun içi ve elin tersi gibi. Ama yine de avuç içi ile elin tersi aynı şey değildir… Ne ayrılabilirler ne de birleştirilebilirler.
Geçmişi inkar etmek geleceği inkar etmektir. Insan kendi alın yazısını kendi yazamaz. Ya kabul eder, ya inkar eder. Eğer üvez ağacının kökleri derinde değilse, başı göğe ermez.