Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kunala

kunala
@kunala
Regular every day normal guy
70 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
“Öncelikle antik yunan felsefesinin diyarı atina’dan tüm dünyaya selamlar”
Sayfa 1
Reklam
“Dünya ateşe gitse içinde hasırımız yoktur"
“Eşeği dövemeyince semeri dövmek günah değil mi?”
Sayfa 109Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Yırtıcıdır bizim uçlarımızın yasaları... Rahmetli babam derdi ki, ‘Oğlum’ derdi, ‘uçlarda postu kurtarayım dersen, önce oku atacaksın, sonra kimi vurduğuna bakacaksın ‘ derdi.”
At the enchanted metropolitan twilight I felt a haunting loneliness sometimes, and felt it in others-poor young clerks who loitered in front of windows waiting until it was time for a solitary restaurant dinner-young clerks in the dusk, wasting the most poignant moments of night and life.
Sayfa 73
Reklam
“All they think of is money. I had a woman up here last week to look at my feet, and when she gave me the bill you’d of thought she had my appendicits out.”
Sayfa 47
“Conduct may be founded on the hard rock or the wet marshes but after a certain point I don't care what it's founded on. When I came back from the East last autumn I felt that I wanted the world to be in uniform and at a sort of moral attention forever; I wanted no more riotous excursions with privileged glimpses into the human heart. Only Gatsby, the man who gives his name to this book, was exempt from my reaction--Gatsby who represented everything for which I have an unaffected scorn. If personality is an unbroken series of successful gestures, then there was something gorgeous about him, some heightened sensitivity to the promises of life, as if he were related to one of those intricate machines that register earthquakes ten thousand miles away.”
“He’s so dumb he doesn’t know he’s alive”
Sayfa 42
"Bir şehrin insanları, kalabalığın bulanık dalgasından sık sık kaçarak kırlara, ormanlara ve akar sulara sığınıp onlarla konuşmaktan hoşlanmıyorsa, o şehirde sanat mektebi açılmamış demektir. İstediği kadar sinemalarda galeriler renk dağıtsın ve ses sahneleri havaları titretsin."
“In my younger and more vulnerable years my father gave me some advice that I've been turning over in my mind ever since. "Whenever you feel like criticizing any one," he told me, "just remember that all the people in this world haven't had the advantages that you've had.”
Reklam
Sana gitme demeyeceğim, ama gitme, Milena. Adını gizleyeceğim sen de bilme Milena.
ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim?
"Babam, atom bombasının babasıydı."
Sayfa 113 - AprilKitabı okudu
"Beyefendi, Tanrı nasip eder bir gün bir melek görürsem ağzımın açık kalmamasının sebebi meleğin yüzü değil, kanatları olacaktır. Zira ben mümkün en güzel yüzü çoktan gördüm."
Sayfa 65 - AprilKitabı okudu
"Angela yirmi iki yaşındaydı o zaman. On altı yaşından beri, annem öldüğünden beri, ben doğduğumdan beri evin asıl reisiydi. 'Üç çocuğum var benim' derdi hep: Ben, Frank ve babam. Abartmıyordu da. Soğuk kış sabahlarında ben, babam ve Frank'in, kapının ağzında yan yana dizildiğimizi, Angela'nın hiçbirimize farklı muamele göstermeden hepimizin üstünü başını kontrol edişini, bizi sarıp sarmalayışını hatırlıyorum. Birbirimizden tek farkımız benim anaokuluna, Frank'in ortaokula, babamınsa atom bombası yapmaya gitmesiydi."
Sayfa 27 - AprilKitabı okudu
Fikirlerimiz, onları taşıyacak kudrette olduğumuz nispette bizimdirler.
Reklam
Onun talihi unutulmak, fark edilmemekti. Sanki masallardaki o sihirli külah cinsinden, görünmemenin sırrına sahipti. Onu herkes fırsat düştükçe günde birkaç defa unuturdu.
Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdi, ikisinden de kaçılamazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti. Genç kadın musikiyi seviyordu. Bu belki onu tüketebilirdi; fakat bu kadar güzel bir şeyin içinde onunla beraber tükenmek mukadderse bundan ne diye kaçmalıydı?