Kendiliğinden geliveriyor ve hiç geçmeyeceğini zannediyorsun. Sonra bir bakıyorsun, hepsi unutulmuş. İnsanoğlu her zaman ışığa doğru çekiliyor, karanlığa değil.
"Erkekler kadınları çok duygusal sanıyor. Şu hayattaki tek arzumuzun sevilmek olduğunu sanıyorlar. Aşk meşk, bunlar hep boş şeyler. Ben hiç kimseye karşı böyle yoğun duygular beslemedim."
... Dolayısıyla uzun yıllar önce, kahramanlık öykülerinde yaşamaktansa onların yazarı olmaya karar vermişti. Ne de olsa hikayeleri dilediğince şekillendirebiliyor ve çok üzücü ya da çok korkunç olmalarına asla izin vermiyordu.