Atatürk
ATATÜRK’ÜN HERKES TARAFINDAN BİLİNMEYEN 24 ÖZELLİĞİ... . 1. "Ata" lafını sevmezdi: "Atatürk" lafını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal'de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.. . 2. En sevdiği yemek kuru fasulye ve
Kemal Sunal Replik
+ Bi kere başlık parası beş yüz bin gayme - Çüş ! kız mı alıyoruz traktör mü ? + eee Şıh hazretleri söylemiştir . - Bu teres sayı bilmiyor herhalde . # hö ? Tövvbee estağfurullah tövbeee * Ayrıcana köyün işleri içinde iki yüz bin gayme istirem . - Beni millet vekili mi seçeceksiniz imansızlar ? * Alçağa bak nelere de dil uzatiy . Sağa bunları ödemen için 6 mühlet , ramazan-ı şerif 2 ay sayılacak , şeker bayramı 15 gün , kurban bayramı 3 hafta , kandiller birer hafta , cumalar ikişer gün . - Şıh mı söyledi ? * hee - Bu şıh dediğiniz gavatın dinden de haberi yok . Kitabın neresinde yazıyor bu takvim ? * Sus ! Günaha girme ! Sen şıh hazretlerinden daha mı iyi bileceksin it oğlu it . - tamam tamam .İstanbula gidecem ve hepinizi birer birer kucaklayacam . :-) :-)
Reklam
#BİLİYOR_MUYDUNUZ? "Âşık Mahzuni Şerif'in bütün besteleri ve şiirleri 1985 yılında kitaplaştırılmıştır. Fakat Abdurrahim Karakoç’a ait 5 adet şiir de sanki Mahzuni Şerife aitmiş gibi kitabın içinde yer almıştır. Durumu öğrenen Avukatı olayı Abdurrahim Karakoç’a açıklayarak; 'Yaptığı ayıp sen bana vekâletini ver Mahzuni’nin canına okuyayım'
Çığlık
Silah sesinden korkan çocukların gözlerindeki çaresiz dualar yükseliyor göğe, güvercin kanatlarında. Susuyor doğa ve susuyor dünya, toprağı inleten aciz çığlıklarla. Bir sürü insanın canı kurban ediliyor çıkarlara ama bir çıkar yol bulunamıyor yalın ayak terk ettiği kadim topraklarından kaçan insanlara. Kelebeklerin, kedi ve köpeklerin, hatta
CURA Cura Halk ozanıdır. Koca yürek... Anadolu'nun bağrından kopar, yolu Paris'e düşer. Bi başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar. Çöker bi köşeye,
Hayat aslında öyle acaip bir şey ki... Gözümüzün önünde ne eğitici sahneler oynanıyor da farkında bile değiliz. Bugün tam öğle vakti bir simitçiyle burun buruna geldim. Şu eski zaman simitçilerinden, hani başının üstünde tablayla taşıyanlardan. Koca tabla dolu, dörtte biri filan satılmış simitlerin. Az daha çarpışacaktık, o simitçikler yollara
Reklam
165 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.