Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Öteden beri zavallı Türk milletinin başına gelmiş birçok felaket, hep aynı silahı, aynı araçları kullanmak üzere ortaya çıkmıştır… Aynı din silahının bugün de kullanıldığını belirlemeliyiz.”
Sa'İT'e vuran vurana :D
Şeyh Sait'i yargılayıp idama mahkum edecek olan Şark İstiklal Mahkemesi üyesi Revandizizade Emin Efendi'nin oğlu Urfa milletvekili Kerküklü Ali Saip Bey de bir Kürttü!
Reklam
“İşittiğim odur ki, Şeyh Sait, din için kıyam farz oldu demiş. Bir Türk öldürmek, yetmiş gavuru öldürmekten daha üstündür, demiş.”
Başkan Mazhar Müfit Bey kararı okuduktan sonra şunları söyledi: Kiminiz hasis kişisel çıkarlarınıza bir grubu alet Kiminiz yabancı kışkırtmasını ve siyasi hırslarını rehber ederek hepiniz bir noktaya yani bağımsız Kürdistan kurulmasına yöneldiniz yıllardan beri düşündüğünüz ve Hazırladığınız genel ayaklanmayı yaparak bu bölgeyi ateş içinde bıraktınız. Cumhuriyet hükümetinin Azimli ve kesin hareket ve Cumhuriyet ordusunun öldürücü darbeleriyle ayaklanmanız, gericiliğiniz derhal yok edildi. Ve hepiniz yakalanarak hesap vermek üzere adalet huzuruna çıkarıldınız.. Herkes bilmelidir ki, Cumhuriyet hükümeti bozgunculuk ve gericiliğe, her türlü lanetli faaliyetlere kesin surette göz yummayacağı gibi, hatta kesin önlemlerle eşkıya eylemlerine yer vermeyecektir. Yıllardan beri şeyhlerin, ağların, beylerin baskısı altında sömürülen, eriyen, inleyen, can ve ırzları şeyhlerin, beylerin, ağların keyfine kurban edilen bu bölgenin zavallı halkı, sizin fesatınızdan ve kötülüğünüzden kurtularak Cumhuriyetimizin ilerleme ve mutluluk vadeden bereketli yollarında yürüyerek, refah ve mutluluk içinde yaşayacaktır. Siz de döktüğünüz kanların, söndürdüğünüz ocakların cezasını, adalet sehpasında hayatınızla ödeyerek hesap vereceksiniz. Işte cumhuriyetin sert fakat adil yasalarının hükmü budur.
saİT vatan hainidir. Aksini söyleyen de HAİNdir.
Savcı Ahmet Süreyya Bey, iddianamesini okuduktan sonra şöyle konuşmuştu: — Türkiye'nin doğusundaki illerin bir kısmında bütün dünyanın çeşitli şekillerde öğrendiği bir ayaklanma olayı vardı. Ayaklanma, hiç kuşku yok ki, yıllardan beri içerden ve ayaklanma alanı dışından gelen yönlendirmeler ve düşüncelerle eşkıya hareketinin fiilen gözükmesiyle ortaya çıkmıştır. Ayaklanma olayı, iddianamede anlatıldığı gibi sanki Peygamber dininin yükselmesi perdesi altında meydana getirilmiştir. Oysa asıl amaç, Türk vatanının belirli bir kısmını ana yurttan ayırmak, vatanın birlik ve beraberliğini bozmaktır. Huzurunuzda bulunan Hınıslı Şeyh Sait, yüzlerce, binlerce askerin, halkın, malını canını yokeden hareketleri fiilen yönetmiş ve hepsini etkilemiş bir vatan hainidir.
Noel, 1886 yılında doğmuştu. Yetenekli bir subaydı. Noel'in ilk görevi Hindistan'daydı. İkinci görevi İran'daydı. İngiliz Binbaşısı Edward Noel, Kürtçede öğrenmişti. Bu «Kürt Lawrence»i için üçüncü ve önemli görev, Kürtlerdi. Noel, Tatarları ayaklandırmak istemiş, ancak Londra buna izin vermemişti. Noel, şimdi hükümeti izin verir ve desteklerse Kürtleri ayaklandıracaktı! Bu iş için de bir aile seçmişti: Bedirhaniler.
Reklam
Atatürk, Söylev'de — Baylar; tekke ve zaviyeler ile türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebicilik, falcılık gibi birtakım sanların kaldırılması ve yasak edilmesi de Takrir-i Sükun yasası yürürlükte iken yapılmış işlerdir.
Mustafa Kemal'de senin gibilere idam farzdır dedi işte :)
Şeyh Sait'in bildirisi şöyle başlıyordu: «— Kurulduğu günden beri islam dininin temellerini yıkmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Reisi Mustafa Kemal ile arkadaşlarının Kur'an'ın ahkamına aykırı hareket ederek Allah ve Peygamber'i inkar ettikleri ve İslam Halifesini sürdükleri için gayrımeşru olan bu idarenin yıkılmasının bütün islamların üzerine farz olduğu..»
Büyükelçi, bu raporuna Askeri Ataşe Binbaşı Harenc’in raporunu eklemişti. Binbaşı Harenc’in raporunda ilginç haberler ve yorumlar vardı. “Şeyh Sait Ayaklanması, dinci, milliyetçi ve cumhuriyet karşıtıdır. Bu etkenlerden hangisinin sonucu belirleyeceği şimdiden kestirilemez. Şu anda Halep’te sürgünde yaşayan, Abdülhamid’in oğullarından Selim Efendi’nin Kürtler tarafından ayaklanmanın başı olarak ya da gelecekteki Kürdistan’ın kralı olarak kabul edildiği söyleniyor.”
27 Şubat 1925 günü de Şeyh Sait kuvvetlerine karşı savaşan Hormek Aşireti'ne Ankara'dan bir telgraf geliyordu. Telgrafın altındaki imza «Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal»di.
Reklam
Irkçı değilim, TÜRKçüyüm!
Umum Bozan Aşireti Reisi Şahin Bey'in Halep'te yayınlanan 15 Nisan 1924 tarihli bildirisi şöyleydi: «— Doğu ulusları üzerinde miskinlik ve esaret bağlarını birer birer çözerek bağımsızlık ve özgürlüğe koşuyorlar. Dünya büyük bir devrim içinde yeni olaylar doğuruyor. Bunlara rağmen otuz asırlık bir tarihe sahip bulunan Kürt ulusu, hâlâ Türklerin
(mahkeme) — Asker-i rum nedir? (saİT) — Biz kürtler Türk askerlerine asker-i rum deriz. (En nefret ettiğim tabirdir "rum kelimesi" günümüzde Karadeniz insanlarına da rum diyenler var maalesef. Öylelerini her gördüğümde ağzını yüzünü kırmak istiyorum cidden)
Kürt Teali Cemiyeti'ni "Kürt Neş-i Maarif Cemiyeti"nin kuruluşu izledi. Bu cemiyeti, aralarında. Bedirhanzade Emin Ali Bey, Mithat Bey, Kamil Bey, Bediüzzaman Sait Bey ve Dr. Abdullah Cevdet'in bulunduğu İstanbul'daki Kürt aydınları kurmuşlardı.
268 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kesinlikle okunması gereken bir kitap
UĞUR MUMCU ARAŞTIRDI VE YAZDI. ingiliz, Fransız, Amerikan belgeleri, gizli tutanaklar ve davanın savcılarından Avni Doğan'ın arşivindeki yazışmalar ile Sevres'den Lozan'a ve Lozan'dan Şeyh Sait Ayaklanmasına kadar geçen dönemin soluk kesici öyküsü. Yakın tarihimize olduğu kadar bugünlere de ışık tutan belgesel inceleme.
Kürt - İslam Ayaklanması
Kürt - İslam AyaklanmasıUğur Mumcu · Tekin Kitabevi · 1994331 okunma
332 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.