Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yuh!...
Şeyh Sait Ayaklanması, dinci, milliyetçi ve cumhuriyet karşıtıdır. Bu etkenlerden hangisinin sonucu belirleyeceği şimdiden kestirilemez. Şu anda Halep'te sürgünde yaşayan, Abdülhamid'in oğullarından Selim Efendi'nin Kürtler tarafından ayaklanmanın başı olarak ya da gelecekteki Kürdistan'ın kralı olarak kabul edildiği söyleniyor.
Sayfa 110Kitabı okudu
SON...
Ben, Atatürkçüyüm ve devrimciyim; laikliğe bütün yüreğimle inanıyorum. Şıhların, şeyhlerin ve ağaların, toplumda birer sömürü kaynağı oldukları görüşündeyim.
Reklam
saİT iş başında
1924 yazında Erzurum'da biraraya gelen Şeyh Sait, Cibranlı Halit ve Muşlu Musa Bey kararlarını vermişlerdi. Bu dinsiz düzene karşı boyun eğmeyecekler, karşı koyacaklar, direnecekler; yakalanmayacaklardı. Şeyh Sait, bu görüşmeden sonra Hınıs’tan ayrılıp, Kürt ağaları ve beyleri ile görüşecekti. Şeyh Sait, karar gereğince Lice'nin Hani bucağına giti; Hacı Salih Bey'in evine konuk olup kardeşi Abdurrahim, Tarikanlı Reşit Ağa, Kör Hüseyin Ağa, Eyüp oğlu Zülfi Ağa, Piran'da öğretmen Fahri ve Miri Hamid Bey ile görüştü. Ayaklanma tarihi belirlendi: 21 Mart 1925... 21 Mart, Nevruz günüydü.
Şeyh Said'in Ingilizlerin adamı ve müstakil Kürtlük ideali peşinde olduğu şeni bir yalandır. Şeyh Said dış ve yabancı desteklerle alakalı olmaksızın sırf kendi başına ve sadece inancı uğrunda hareket etmektedir.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Şeyh Said ve yargılanan diğer şeyhler, amaçlarının 'Kürtlük' olmadığını, 'din uğruna kıyam ettiklerini söylemişlerdi. Gerçekten de ayaklanmanın kökeninde dinsel duygular yer almaktaydı. Türk-Kürt çelişkisi söz konusu bile değildi. Çelişki, laik devlet ile Nakşibendi tarikatı arasındaydı.
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
Şeyh Said, İslam Dini adına ayaklandığını söylüyor ve herkesi şeriatı savunma'ya davet ediyordu. Bu anlamda yayınladığı bildirilerde, 'Şeriat için savaşanların lideri' anlamına gelen bir mühür kullanıyordu. Yani bu ayaklanma resmi ağızların yansıttığı gibi, bir 'Kürt ayaklanması' değildi.
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
Şeyh Sait’in şu sözleri çok anlamlı: “Ben adalet istemiyorum. Merhamet, atıfet istiyorum. Adalet uygulanırsa benim halim nice olur?”
Bu Ayaklanmanın neticesi: Musul kaybedilmiştir.
“Kürt Ayaklanması, kendiliğinden birdenbire meydana çıkmadı. Kürdistan dağları yabancıların kışkırtması ve desteği ile ayaklandı. Ayaklanma işareti İstanbul’daki Kürt yanlısı çevrelerden geldi. Bu bölgede ortaya çıkan olaylar, İngilizler’in, uğradıkları yenilgiden sonra hiç affedemedikleri Mustafa Kemal’e ve Ankara’daki meclise karşı yürüttükleri siyasetin bir parçasıdır. ... Kürt ayaklanması bundan daha iyi koşullarda patlak vermezdi. Ayaklanma, Türkler’in Musul üzerindeki iddalarını araştıran komisyonda Türkler’in kendi topraklarındaki Kürtler arasında bile huzuru sağlayamayacağını gösterecekti.”
Sayfa 79 - Fransa’nın Bağdat’taki Yüksek Komiserliği RaporuKitabı okudu
Reklam
İngiltere'nin İstanbul'daki Yüksek Komisar yardımcısı Amiral Webb, Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a gönderdiği 19 Ağustos 1919 günlü raporda şunları yazıyordu: «— Amerika, Trabzon ve Erzurum'u içine alan bir Ermenistan'ı himaye edecek, gerikalan dört ilde bir Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakılıyor» Ancak İngiltere'nin işi güçtü. çünkü,Seyit Abdülkadir de Van ve Erbil bölgesinde bir Kürt devleti kurmayı tasarlıyordu. Yeğeni Sey-yit Tana, Simko ve Bedirhan kardeşler de Kürt devletî kurma peşindeydiler. Şeyh Mahmut ve Paris'teki Kürt delegesi Şerif Paşa da aynı sevdanın düş dolu umut yolcularıydı
272 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
İran ve Mavi Turan'a çıkış
İran ve Mavi Turan'a Çıkış Dr. Yüksel Hoş Perşembe 10 Kasım 2022 İnsanlar cinsiyet değiştirirken ülkeler de bazen milliyet değiştirir. Hâkim yönetim değişir, resmi dil veya saray dili değişir, zihniyet ve eğitim şekli değişir ve başa geçen kimselerin milli anlayışları ile ülkeler de milli cinsiyetlerini değiştirirler. Transseksüellik gibi
Türk Kültürü ve Milliyetçilik
Türk Kültürü ve MilliyetçilikErol Güngör · Ötüken Neşriyat · 2011329 okunma
1920 Tarihli İngiliz Raporundan Kesit*
“Kürt liderleri, Mustafa Kemal’i sevmezler. Çünkü o bolşevikliği getirmek istiyor. Siz Mustafa Kemal’den nefret ediyorsunuz, çünkü, o sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor. O halde Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kullanalım.”
Seyit Abdülkadir, 4 Mart 1919 tarihinde kurulan 1. Damat Ferid hükümetinde de Şurayı Devlet Reisi (Danıştay Başkanı) olarak girmişti. İngilizler o günlerde Mardin'in güneyinden başlayan Bitlis ve Van illerini içine alan ingiltere'nin korumasında bir Kürdistan devleti kurmayı planlıyordu. Erzurum ve Trabzon'un da ABD koruması altında Ermenilere verilmesi düşünülmüştü.Amerikan Cumhurbaşkanı Wilson'un yayınladığı 14 ilke de Kürtlere devlet kurmak için yeşil ışık yakıyordu. Wilson, Osmanlı İmparatorluğunun geleceği ile ilgili şu sözleri Ermeni ve Kürt liderlerini umutlandırmışti: «— Bugünkü Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk bölgelerinde egemenlik ve güvenlik sağlanacak, fakat bugün Türk tahakkümü altında bulunan öteki milletlerin de mutlak bir yaşama güveni ve hiçbir surette incinmeden kendi başlarına gelişmek hususunda imkanlar verecektir..»
Reklam
“Öteden beri zavallı Türk milletinin başına gelmiş birçok felaket, hep aynı silahı, aynı araçları kullanmak üzere ortaya çıkmıştır… Aynı din silahının bugün de kullanıldığını belirlemeliyiz.”
332 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.