Tiberina uğruna Flaminia'dan vazgeçmekle aslında ben karakterimin suçlanmaya müsait hafifliğini ve istikrarsızlığını, dahası ona ve aileme karşı giderek zayıflayan bağlılığımı sanki bin birinci kere kanıtlamışım gibi, Val iç çekerek, "Tabii tabii, canı cehenneme" diyor.....
Sayfa 59 - YKY
Ne olursa olsun bu çok garip bir his! Biz buradayız, ama sanki başka bir zaman dilimindeyiz, ölüler gibiyiz, kimse bizi görmüyor. Orada, vitrinin göz kamaştıran neon ışıklarının ve ışıklı resim panolarının zaman zaman bütün çıplaklığıyla gözlet önüne serdiği yaşamın naif, güvenli, durumdan bihaber insan manzaraları....
Sayfa 54 - YKY
Hayatta bazı değerler vardır ve aile de her bireyin ne olursa olsun huzurunda bir parça şükredeceği ve özveride bulunacağı değerlerden biridir....
Sayfa 55 - YKY
Bu ne hüzün böyle-gözlerim etrafta dolaşırken, kendi kendime söyleniyordum-. O kısacık zamanda meydan daha da grileşmiş ve sönükleşmişti. Gecenin karanlığıyla birazdan silinmeye hazırlanan geniş ve şekilsiz bir boşluğa dönüşmüştü.
Sayfa 46 - YKY
Tam o andan itibaren, bizim ailenin Bolşevikler dediği bu Romagnalı tarla işçilerinin, bizimle Fiat Due marka otomobilimiz yüzünden uğraştıklarını öğreniyorum. Bıraksak, bu Bolşevikler güzel otomobilimizi bile alıp götüreceklerdi. Bu sabah Ravenna havaalanında dost olduğumuz savaş kahramanlarımız, bizim otomobil sahibi olma hakkımızı savunmak için var. Hem bir tabancanın, ateş eden gerçek bir tabancanın karşısında bir orak, en kötü ihtimalle, ne yapabilir ki?
Sayfa 37 - YKY
Şarkı söyleyen bir kadın sesi duyuluyordu:
''Aşk, ey aşk
Bana güller getir kucak kucak...''
Sayfa 20Kitabı okudu
Bay Buda uyuyordu. Düş görüyordu. Düşünde uyuduğunu görüyordu...
Sayfa 15Kitabı okudu
Rüya görürken bile bunun bir rüya olduğunu biliyordu: Rüya içinde rüya.
Sayfa 16Kitabı okudu
“... aklının karışıklığı kararsızlığının yanında epey hafif kalırdı.”
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
ERKEN GECE YÜRÜYÜŞÜ
Duvarları kireçle sıvanmış serin odanın bir köşesine kıvrılırken bir yandan da kendisini gün doğumunda uyandırması için annesine "Anne yarın çayırı suvaracağım. Beni sabaha karşı uyandır." dedi. Gözleri mumun ışığına noktaya dikili annesi "Olur." demekle yetindi. Uykuya daldığı vakit bir aralık tarla ile
BOAZ UYKUDA
Uzanmış uyumuştu Boaz, iş yorgunu;
Bütün gün didinmiş durmuştu harmanında;
Sonra serip her günkü yere yatağını
Uyumuştu Boaz, ölçeklerin yanında.
Epeyce tarlası vardı bu ihtiyarın;