El kapısı dedin mi şöyle bir müddet durup düşüneceksin. Hastan olur, gidemezsin icabında. Doğanın olur, ölenin olur bilemezsin. Haberi bile ulaşmaz sana. Velhasıl acı biberdir el kapısı. Ben onu bunu bilmem, şu yalan dünyada en iyisi el kapısına hiç muhtaç olmamaktır.
Sayfa 222 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Demek seni gözünün içine baka baka aldattı ha, dedi bana dönerek yeniden; bir şey söyleyeyim mi, sana da zaten aldatılmak yakışırdı oğlum.
Reklam
"Siz, dedi titrek bir sesle; Azrail'i ak urbalar içinde gezen, aksakallı biri mi sanıyorsunuz? Elinde ecel defteriyle bulutların arasından süzüle süzüle çıkıp gelir mi sanıyorsunuz? Ne vakit, hangi kılıkta geleceğini kimse bilemez onun."
Zalim mi mazlum mu olmak istersin
Sana aldatılmak yakışırdı zaten
Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü.
Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü. Bu nedenle çocukluğumda annem, kardeşim ve ben hep yol gözlerdik. Arada bir boynumuzu büküp hep uzaklara bakardık daha doğrusu.
Sayfa 32 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.