Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kutluhan KILIÇKIRAN

Kutluhan KILIÇKIRAN
@kutluhan496
Sorgulanmamış bir varoluş koyunlara uygundur, insanlara değil...
Neden geçmiş zaman? Beni ona yaklaştırıyor muydu?
Reklam
Ataların kusurlarından torunları sorumlu saymak için insanın pek ilkel bir sorum anlayışı taşıması gerekmez mi?
Ünlü bilimkurgu yazarı Ray Bradbury’nin dediği gibi “Hayal edebildiğiniz her şey kurgu, başarabildiğin her şey ise bilimdir. Bütün insanlık tarihi başlı başına bilimkurgudur!”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonuç olarak, çoğu dinozorun kertenkele veya timsah benzeri dış görünüşe(morfoloji) sahip olmadığını; daha ziyade kuş benzeri görünüşe sahip olduğunu biliyoruz. Hatta sadece dış görünüşleri değil, fizyolojileri ve anatomileri de kuşlar gibi.
Sağık eğilimleri ve heyecanlarını doyurmak için hep çılgınca edepsizdirler, canice hareketler tasarlar ve bunları hep yüzsüz yahudilere mâl ettiğinden vicdan tedirgin olmaz, o yüzden kendinde bir günah bulmaz.
Reklam
İnsan bir bukalemundur; doğasının yasası gereği, bulunduğu yerin rengini alır.
İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de.
Sayfa 272Kitabı okudu
Bizim eğitim sistemimiz okuyabilen, ancak çoğunlukla olayları değerlendirmeyi ve bağımsız bir görüş edinmeyi beceremeyen gençler yetiştirir.
Sayfa 158Kitabı okudu
İyi insan, düşünceleri ve eylemleri iktidar sahiplerine hoş gelen kişidir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Hep 'Neden' diye sorun arkadaşlar. Etrafınızda bir şeylerin olup bittiğini bilirsiniz ve her birine açıklamanız olduğunu sanırsınız. Ancak 'Neden' diye bir sormaya başlasanız, neredeyse hiçbir şey bilmediğinizi göreceksiniz. Ancak bu sorulara cevap vermeyi başarabilirseniz, işte o zaman bilimden, düşünmekten heyecan duyduğunuzu, keyif aldığınızı hissedeceksiniz. Daha önemlisi, var olduğunuzu hissedeceksiniz!
Reklam
Bizde, ellerinde ahlak meşalesi taşıdığı varsayılan kişiler, kendilerini normal zevklerden mahrum eden ve bunun acısını başkalarının zevklerine karışarak çıkaran kişilerdir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir.
"Gülünü senin için değerli kılan, uğrunda harcadığın zamandır." Dedi Tilki. Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gülümü benim için değerli kılan uğrunda harcadığım zamandır." "İnsanlar bu gerçeği unuttular, sen unutmamalısın. Evcilleştirdiğin şeyden her zaman sen sorumlusun. Gülünden sen sorumlusun..." Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gülümden ben sorumluyum..
Başkalarının sana yapmalarını istediğin şeyi sen onlara yap. Başkalarının sınırlarına saygı göstermemiz gerekir. Kendi sınırlarımıza saygı talep edebilmek için biz de başkalarının sınırlarını sevmeliyiz. Onların bizim sınırlarımıza karşı nasıl davranmalarını istiyorsak, bizim de onların sınırlarına o şekilde davranmamız gerekir.
Hiç kimse, sınırlarını belirlemeden, evden ayrılmadan ve bir başka yere bağlanmadan gerçek anlamda bir yetişkin olamaz. Aksi halde kendi değerlerimizi, inanç ve düşüncelerimizi -yani kimliğimizi- oluşturup oluşturmadığımızı, ya da ailemizin fikirlerini taklit edip etmediğimizi asla bilemeyiz.
Sayfa 163Kitabı okudu
Arkadaşlarımızı bize bağlı tutan tek bir öge vardır; bu ne performansımız, ne sevecenliğimiz, ne onların suçluluk hissetmesi ne de mecbur olmalarıdır ve bu gerçeğin farkına varmak korkutucudur. Onların bizi aramaya, bizimle zaman geçirmeye ve bize katlanmaya devam etmelerini sağlayan tek şey, sevgidir. Ve bu da bizim kontrol edemediğimiz tek şeydir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Sayım
Ayışığında oturuyorduk Bileğinden öptüm seni Sonra ayakta öptüm Dudağından öptüm seni Kapı aralığında öptüm Soluğundan öptüm seni Bahçede çocuklar vardı Çocuğundan öptüm seni Evime götürdüm yatağımda Kasığından öptüm seni Başka evlerde karşılaştık İliğinden öptüm seni En sonunda caddelere çıkardım Kaynağından öptüm seni
Sayfa 119Kitabı okudu
Çağımız ‘Başkalık Saplantısı’ tarafından şekillendirilir. Bu saplantı bireyciliğin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır.
Gösteri toplumunda ‘’başkasının bakışından başka bir yerde var olmak mümkün değil!’’ Bu insanın kendine yabancılaşmasına neden oluyor.
Demirin demiri bilediği gibi, bilenmek ve büyümek için başkalarıyla yüzleşmeye ve gerçekleri duymaya ihtiyaç duyarız. Kimse kendisi hakkında olumsuz şeyler duymaktan hoşlanmaz. Ancak uzun vadede bu bizim iyiliğimize olabilir. Akıllıysak bundan alınacak dersler bulabiliriz. Bir arkadaşımızın uyarısı acı verse bile, bize yardımcı olabilir.
Sayfa 102Kitabı okudu
Arzuların pek çoğu, gerçekmiş gibi gizlenir. Onlar, gerçek arzulara sahip olmamamızla ortaya çıkan heveslerdir. Örneğin, seks düşkünlerinin pek çoğu, cinsel deneyimler aramaktadır, ancak gerçekte arzuladıkları, sevgi ve yakınlıktır.
İnsan korkusuyla yüzleşmediği için değil, elinden gelenin en iyisini yapmadığı için cezalandırılır..
Reklam
Sınırlar yerine duvarlara sahip olan bireyler ne iyiyi ne de kötüyü içeri alabilirler. Onlara kimse dokunamaz!!
Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Sayfa 196Kitabı okudu
Gerçekler normal zamanlarda sadece kabalık, savaş halinde ise suç olarak algılanırlar.
Paradoksal olarak; toplum bireyi “özgür” bir birey yaparken aynı toplum, toplumsal baskınında sorumlusudur.