Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Fatma Sıddıka Aksoy
Fatma Sıddıka Aksoy
@leylilal
"Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman ."
"Mustafa kutlu okuyanlar bilir, kelime tasarrufu yapar kendisi. Anlatmak istediğini kısa ve öz cümlelerle anlatır. Kutlu'nun bu eserini dikkatle okuduğunuz vakit, kitabının içindeki kitabı görebileceksiniz. Bu böyledir, çünkü lunaparka gitmişseniz, elbetteki oradan çıkmayı düşüneceksiniz. Fakat çıkış?
Bu sorunun cevabını bize bırakıyor. Var olduğumuz dünyanın peşinden gidip, kul olabilmeyi unuttuğumuz, vaktimizi süslü oyunlarla geçirip, bir türlü çıkamadığımız, yalan dünya içinde debelenişimizi, iş sıkıntılarımızı sade bir dille anlatmış. Burada Allah Teala'nın Enam suresi 32. ayeti kelimesi aklıma geliyor; 'Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muttaki olanlar için şüphesiz ki ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyorumusunuz?' Bu ayet-i kerime aslında herşeyi özetliyor.
Yazarında amacının bu olduğunu düşünüyorum.
Ertaş'ın da dediği gibi 'Dünyayı gönlümce olacak sandım'
yalan dünyanın oyunlarına kalıp, hayatımızı yarın yokmuşcasına yaşıyoruz. Buna bir demek yok muydu?
Yorgancı hafız Yaşar karakterinin dediği gibi; 'Dünyada niçin varsın, anlarsın, okudukça açılırsın.' Başka bir yerde yazar bizleri şu iletiyi sunuyor;
' Ya zaman... Her zaman aynı. Güneş aynı, ay aynı, ağaçlar ve insanlar aynı. Sevgi ve nefret, korku ve ümiy hep aynı. Dualar aynı. Kıble tek'.
Mustafa kutlu'nun lunapark diye imgelediği şeylerden sıyrılıp öze dönmek ümidiyle..."
"Akıcı bir üslupla kaleme alınmış, tarihi romanın içerisinde; Balkan savaşının başlama nedenleri, sonuçları ve insanların hayatlarını nasıl etkilediğini, göç etmeye mecbur kaldıklarını ve Bab-ı Ali baskınını etkileyici ve sürükleyici bir biçimde anlatılmıştır..."
"Fransız yazar, bu eserini müslüman olmadan 1 yıl önce yazmıştır. İslam dünyasını tamamen objektif olarak ele alarak, kitapta İslamiyetle diğer dinlere kıyaslama yapılırken İslam'ın tasavvuf, felsefe, sanat ve bilimle doğru orantılı olduğunu, İslam'ın bu ilimlere dünya üzerinde öncü olduğunu, bu ilimlerin, İslam'dan ayrılmaz ve kendinden bir parça olduğunu bizlere delillerle anlatıyor. Yazar, batının oyunlarını, çöküşünü bir batılı olarak, kitabında 8 ana bölümden oluşturmuş bir şekilde bizlere sesini duyuyor.
Okur Takip Önerileri
"Sezai Karakoç'un, bu kitabında genel olarak insanlığın tekniğin ilerleyişi ile medeniyet çizgisinin güneye ve kuzeye doğru genişlettiğini ama medeniyetin merkezinin tek bir noktada kalmadığını söylemektedir. Rönesans öncesi ve sonrası dönemi değerlendirerek özellikle batının, akabinde gözünü ona dikmiş milletlerin yaşadığı buhranlara, bir çözüm arayışına girmiş, bunu yaparken edebiyat, müzik, resim alanında ortaya konulan eserlerden insanlığın ruh halini tahlil etmiş, son bölümle de çözüm planını sunmuş.
Batı dünyasındaki değişimlerin ve bu değişimlerin tüm dünyaya olan etkisine özellikle de son dönem insanların batı'ya olan fazla ilgisinde, Sezai Karakoç’un bakış açısı: “insanlık batıyı içiyor. Evet insanlık batıyı içiyor. Fakat bu içiş onu şifaya götürmüyor. Hatta yavaş yavaş zehirliyor..." Batı bizi nasıl zehirliyor? Modern bir müslüman olarak... Söz gelimi hakikatten uzaklaştırarak... Uykuya dalmış müslüman! Uyan... İnsanın dirilişinin ruhuna yönelmesi ile ama bu ruha yönelmesinin yanında maddi hayata da önem vermesi ile gerçekleşebileceğini söylüyor. Yani teraziyi eşit şekilde kullanmak, dirilişin birinci kaynağıdır . Çünkü hakikat, Hakiki'den (c.c) ayrılmayarak, insana şahdamardan daha yakındır. Bu bilinç ile bir müslüman olarak hareket etmek ve uyanık olamamız gerektiğini vurguluyor. Meydana gelen her yeniliğin insanlığı daha çok maddi hayata yönelttiğini ve insanlığın maddi hayata yönelmesinin sonucunda ruhla beraber diğer insani duygularında köreldiğini dile getiriyor ve bu sorunlara çözüm önerisi getiriyor."
