Kimbilir kaç kez parmaklığa dek gidecek, ve orda, bir deri bir kemik kalmış elimle gözlerimi dimdik gelen güneş ışınlarından koruyacak, kederler içinde ufka bakacak, toz bulutları arasında, postacının tanıdık karaltısını gözleyeceğim.
İnsan
unutabilir
nerde ve ne zaman
göbek bağladığını
üç kat gerdan bıraktığını,
ama
unutamazsın
hiçbir zaman,
üstünde
birlikte açlığın
ne olduğunu öğrendiğin yeri.
Ne güzel söylüyor bankacılar:
Ceplerimiz yetmediği zaman,
Biz büyük zenginler,
Bankaya koyarız paramızı.
Ben de
Sana yatırdım
Sevgimi,
Çelik kasada saklı hazinem,