Böylesine otomatikleşmiş bir düzenin ağına düşen bir insan, insan olduğunu, eşi olmayan bir birey olduğunu, umutları, düş kırıklıkları, üzüntüleri korkuları, sevgisi, özlemi, yalnızlık ve hiçlik korkusuyla birlikte kendisine tek bir yaşama şansı verildiğini nasıl unutmasın?