“Geçmiş bir mezardır,hayatını bir mezarda yaşamanın anlamı yok.Her son yeni bir başlangıcın işaretidir. Ya da başka bir ifadeyle,gözünü dikiz aynasından ayırmazsan,hayatta hiç ilerleyemezsin.”
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...
“Tümüyle kafasının içinde yaşayan biri hayatın soluğunu ve ritmini hissedemezdi. Tümüyle kalbinde yaşayan biri de hiçbir yargılama gücü, hiçbir disiplini olmayan sersem aşık olur çıkardı. Bunların hepsi ince bir denge meselesiydi.O dengeyi doğru tutturmak için zamana enerjiye ve anlayışa ihtiyaç vardı.”