140 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ege türküsü ile iyi bir başlangıç, en sevdiğim türküdür.. "Deniz üstü köpürür hey canım rinna nay rinna rinna nay " Sanırım Zülfü Livaneli için de öyleymiş ki burda geçmiş, türküleri severim, içerisinde yaşanmış sahici olaylar vardır. İnsanın içine içine işler. Kıyı Ege'nin sahil köyünde geçer hikaye. Mustafa ve Mesude' nin yaşamış oldukları kayıpla birlikte, varoluş sancılarına şahitlik ediyorsunuz. Ciddi anlamda yaşamla olan, yaşamak için sebep arayışındalar, sorgulama halindeler. Özellikle Mustafa karakteri yok gibi bu hayat durağında. Sadece evine ekmek getirsin, o kadar. Denizde karşısına çıkan minicik bedenle beraber hayata yeniden dönüşü var, en azından yaşama dair umudu yeniden canlanmış, Allah'ın bir lütfu olarak görüyor, emaneti iyice sahiplenmiş. Sığınmacı krizleri, botlarda can veren insanlar, Yunanistan-Türkiye arasındaki sığınmacı sorunları, Ege Denizi' nde yitip giden minicik bedenler, tüm dünyanın gözünü yumduğu sığınmacı krizi ve Ayla bebeğin kıyıya vuran minicik bedeni ile dünyanın bir an da gözlerini buralara çevirip yalandan üzülmeleri... Daha nice sıkıntılara değinmiş Zülfü Livaneli.. Var olan sıkıntılar tabiki bunlar, ütopik değil hiçbirisi de. Canım Zilha aklımda öyle kocaman yer edindin ki! Arabistan topraklarındaki onca kadının temsilcisisin, acılar ortak, bir gelecek de yok bu doğrultuda, bir Atatürk yok veya demokrasi için eşitlik için mücadele edecek birileri de. Kadınlar hep susmuş o coğrafya da, hiç konuşmamış ki.. Ve buradaki iki kadının ortak acıları ve dayanışması.. çok güzeldi. Okunmalı bir eser. Keyifliydi..
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127,2bin okunma
11 öğeden 11 ile 11 arasındakiler gösteriliyor.