Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

n.

n.
@lvehimler
Ben bu ağrıyı kendime meşru kılmışım, eteğimdeki taşları bilmem kaç cihanda dahi dökemeyeceğimi bilirim artık
ÇEAŞ AL
103 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Yunus peygamber bir balığın değil de bu kökü belirsiz, hafızası yarım yaratıkların midesine düşse ne olurdu düşündün mü? Düşündün mü hiç Allah Yusuf'u neden bir kulun eline düşürmektense attı kör kuyuya? En fenasını gördük seninle tüm kıyametlerin. Biz dağlarda ve çöllerde boğulmadık. Biz bizimle, bizden olanla, kendi elimizle sınandık. Sen boğulan bir şehirsin, yıkılan manastır, bir insanın ağırlığında ezilen mahpus ranzası sonra. Sana söyledim n'olur kul ehline güvenme. Yılan görsen bilirsin zehri nasıl zehirdir. Kurt görsen bilirsin dişi nasıl keskindir. Ama insan aynada gördüğünü nasıl bilecek? Nasıl bileceksin kasığından aktığın o kadının bir gün seni emzirmekten bıkmadığını, elini tuttuğun elin, bir başkasının adını sayıklamadığını ve yanından geçen öylesine birinin, seni durdurup vurmayacağını? Nasıl bileceksin? Kuyu dediğin derindir, deniz dediğin bilmem kaç kulaç, sen bu kendini bilmezleri, yavrum güzelim, ey benim yâr diplerinden keskinim, bunca hırpalanmaya sen kime bileneceksin? Ellerine bak, ellerine. Beyaz, şefkâtli ve titreyen ellerine. Onun bıraktığı ve diğerinin tutmak istemediği güzel çehrene. Bir gece kendini boğmayacağına, kendini nasıl ikna edeceksin? Sana öğretmedim mi? Aydınlıkta karşılaştığın o gölgeyi karanlıkta göremez; seni boğan suyu da yangınına medet beklemeyezsin.
Reklam
n.
Bir kitabı okumaya başladı
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë
8.1/10 · 41,9bin okunma
Vücuduna uyguladığın hiçbir fiziksel acı kalbindekini unutmana yardımcı olmuyor.'

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakkımda ne düşüneceksiniz düşünün veya ne konuşacaksınız konuşun, sizden nefret etmeyeceğim çünkü insan duymadığı hiçbir sese tepki vermez. Ben uzun zamandır sadece kendimi duymayı deniyorum.
Ben bu denizde boğuluyorum evet. Üstelik ruhumu bulutlara uzak okyanuslara kadar uçuruyorum. Ne olurdu yani bu kadar acımasaydım bu kadar incinmeseydi kalbim. Bir balığın kalbi kaç kere kırılınca atmaktan vazgeçer ki? Oysa ben bir yerde okumuştum fillerin üzülünce öldüğünü. Kocaman bir fili deviren bu ızdırap neden bir insanı sadece süründürür? "Kalp düşünebilseydi atmaktan vazgeçerdi." diyordu bir kitabında Pessoa. Kalp kırılmaktan başka ne işe yarar ki?
Reklam
Ama anlamıyorsun ben yoruldum, seni ne denli derin sevdiğimi anlamanı beklemekten, beni hiç anlamayışını bile bile sana konuşmaktan yoruldum. İçimde çöp yığınına dönüşmüş tonlarca duygu birikintisinden ve senin hiçbir şeyi umursamadan yaşayışından yoruldum. Ben bu savaşın neresindeyim bilmiyorum, ben senin için neyim? Kazanan veya kaybeden umurumda değil, ben seni seviyorum. Koşulsuz şartsız hiç olmamışsın gibi seni yıllarca sevebilirim ama lütfen bir yok olup bir var olmaktan vazgeç. Beni ya varlığına alıştırma ya da yokluğunla baş başa bırak lütfen."
Herkes gider. Kimse sonsuza kadar kalmak zorunda değil. İnsanlar ağaç değil. Çiçek hiç değil. Hareket eden her şey yer değiştirir. Dünyanın güneşin etrafında gezip dolaşması mesela, yıldızların ölmesi...Mevsimler bile gelip geçiyor değil mi? Herkes bir gün gider. Sen de gidersin, ben de giderim. Bu yüzden tutacağın bir elin seninle mezara kadar olacağını unut. Seni hiç bırakmayacağım yalanlarını unut. Anneler babalar bile çocuklarını bırakıp giderken, sence onlar neden gitmesin?"
Çünkü bazen bir bütün olmak için tamamen paramparça olmamız gerekir."
Güçlü kadınlara inanıyorum. Kendi ayaklarının üstünde duran ve kocasının arkasında saklanmaya ihtiyacı olmayan kadınlara inanıyorum. Yaşadığı en zor sorunla bile tek başına mücadele eden kadınlara inanıyorum. Kendini kurban gibi,zavallı gibi görmeyen ayaklandığı an ortalığı dağıtan ve bütün evreni kalbinde taşıyan kadınlara sonsuz kere inanıyorum.
Kötüleyecekler, evet, bunun hak ediyorlar çünkü bu insanların en basit yaptıkları şeydir. Nefreti taşıyan herkes hak eder çamur atmayı çünkü nezaket her kalbe sığmayacak kadar büyüktür.
Reklam
İnsanların aslında kalmadığını, yok ettiğini ve terk ettiğini öğrendim ama şimdiye kadar yaptıkları en tehlikeli şey geri dönmek. Çünkü bitmiş bir hikayenin devamı sadece acıtır. Bu yüzden yeni başlangıçlar yeni insanlarla olmalı, bir yerden bir kere kırıldıysan sürekli kırdığı yeri bilen kişi tekrar yakar canını.
insanın delik deşik olup, su sızdıran bir evin çatısı gibi olması lazımmış yazmak için ve bu çok ağır bir bedel.
yaralarımızın yerlerini iyi biliyoruz, iyi saklıyoruz ama aynı yara daha kabuk tutmadan bu defa başka birinden yiyoruz darbeyi, yara sahibini tanır. her ceset katilini hatırlar ve her cinayet birkaç sevgi sözcüğü ile başlar.
Bu dünyaya ayak uyduramayan insanlar yaşayarak intihar ederler.
babası yaşayan ama baba sözcüğünü sadece yara olarak hayatında taşıyan o kadar insan tanıdım ki.
Bir şeyleri özlüyorum, bilmiyorum ne olduğunu; bir yeri özlüyorum, neresi hatırlamıyorum ama sanki hep var gibi, sanki orayı bulsam nereye ait olduğumu bulacağım gibi. Sanki evimi bulacağım, gerçek evimi. Bilmiyorum ne olduğunu, neresi olduğunu... Bilmiyorum arıyorum, arıyorum bulamıyorum. Asıl acı bu değil mi, neyi özlediğini bile hatırlamamak, nereyi özlediğini bile bilmemek..
430 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.