...ne derseniz deyin, özgürlük anarşiye, anarşi despotluğa ve despotluk da yeniden özgürlüğe yol açıyor.
“(...)ilk günahlarımızı işlemekten onca keyif almamızın nedeni, onları pişmanlığın tatlı sertliğiyle güzelleştirecek bir vicdanımızın olmasıydı, oysa şimdi...”
...onu gelecekte duyuyor, geçmişin bilgilerinde buluyordu.
Okur Takip Önerileri
Kimimiz buluyoruz
...gelecekte minicik bir noktadan ibaret olacağımız düşünüldüğünde, yaşamak için bunca zahmete değip değmediğinin yanıtını bulmaya çalışıyoruz.
Tüm sevinçlere sarılıp, tüm acıları sıkı sıkı kavrarken, yaşamını ve duygularını doğanın her forma girebilen ve içi boş taslaklarına cömertçe saçıp savurarak, varoluşun kalıplarından kurtulmak istiyordu.
İntihar
Onu, ruhunun dinginliğini bir tabancanın namlusunda aramaya iten kasırgalar çok acımasız olmalıdır. Ne genç yetenekler, milyonların ortasında, altınlara gömüldüğü halde ne yapacağını bilemeyen bir kalabalığın arasında, bir dostun, teselli edici bir sevgilinin yokluğunu hissederek inzivaya çekilmiş bir halde solup gidiyorlar. Bu düşünceyle, intihar olağanüstü boyutlara ulaşıyor.
Gençliğinin yeşeren umutları, kenarından geçilmiş bir sefahat yaşamının yıkıntılarıyla mücadele ediyordu.
Her zaman kendisiyle çatışma halinde olan, umutlarını şu anki sıkıntılarıyla gölgeleyen ve sıkıntılarını kendisine ait olmayan bir geleceğe erteleyen insanoğlunun tüm davranışlarında tutarsızlığın ve zafiyetin izleri vardır.
Alay can çekişen toplumların edebiyat tarzıdır.
Doğayı düşüncelerle yeniden üretmeyi hedefleyen edebiyat, sanatların en karmaşığıdır.
(...)suçlamaların kendisini yıpratamadığı gibi övgüler de onu şımartamayacak.
264 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
