Tevhid zikri, Allah'ı sürekli hatırda canlı tutmanın anahtarıdır. “La” ile her şey temizlenip "Allah" yerleştirildiği bir gönlün, hiçbir anında Hakk'tan uzak kalması mümkün değildir. Çünkü Kuddûsî'nin anlayışında ne zamanı, ne mekânı, ne de belli bir şekli vardır. O tarîkatların belli kurallara bağladığı zikri değil, herkesin her an sesli-sessiz yerine getirebileceği zikri tavsiye etmektedir. Onun için zikir, sûfî için teneffüs edilen bir hava gibi gerçektir. Çünkü gerçek âşık Ma'şukunu devamlı gönlünde ve zihninde yaşatan kişidir. Öyle ise, sûfî için Allah'ı anmanın hiçbir yönden sınırı yoktur. Onların zikri "zikr-i dâim"dir. Bu sürekli zikirde sûfînin gönlü ve diliyle ifade edeceği en güzel cümle veya kelime "kelime-i tevhid" olacaktır.
va bû me helbestkar li ber deriyê te
ti demsal xwe li me negirin, ti çivîk li ser şaxê me lîs neyên
ti serxweş û evdal strana ma venelorînin jî
ev bîranînên me yên germ û dibişirin
yên ku bi tenê em bi wan dizanin
besî me ne…
Muhaddisler çelişkili gibi görünen hadislerle ilgilenmiş. bunu hadis ilminin müstakil dalı olarak mütalaa etmişlerdir. Nitekim İmam Ebû Amr b. Salah, Ulûmu'l-Hadis isimli eserinde, hadis ilminin otuz altıncı türüne Ma'rifetü Muhtelifi'l- Hadis147 adını vermiştir. Dahası âlimler, çelişkili gibi görünen hadisler için müstakil kitaplar telif etmiştir. Kimi âlimler ise bu kitaplara akıl veya Kur'an'la çelişiyor zannedilen rivayetleri de dahil etmiştir, Konuya dair ilk eser İmam Şafii rahmetullahi aleyh) tarafından Muhtelifü'l-Hadis ismiyle yazılmıştır.
Konuya ilişkin önemli kitaplardan birisi de İmam Tahāvī nin Şerhu Müşkili'l-Asar isimli eseridir. Bu kitap on altı cilttir! Acaba süratle hadisleri reddedenlerin bu kitaptan haberleri var mı? İbn Kuteybe'nin de konuya dair Te'vil-ü Muhtelifi'l-Hadîs adında meşhur bir kitabı bulunmaktadır. Diğer taraftan Dr. Lütfi Ez-Zeğir'in et-Teâruz Fi'l-Hadis adlı eseri de günümüzde yapılmış güzel tezlerden birisidir.
Arizi durumları tespit hususundaki ince işlerden bir diğeri de muhaddislerin, rivayetlerin sağlamlığının bir beldeden diğer beldeye değiştiğini gözlemlemeleridir. Burada değerli okuyucunun aklına "bir râvinin rivayet sağlamlığı bir belde den diğerine nasıl değişebilir?" sorusu gelebilir.
Hadi beraber aşağıdaki metnin kritiğini yaparak bunun cevabını verelim:
İbn Receb'in Şerhu İleli't-Tirmizî adlı eserinde geçtiğ üzere:
"...İkinci tür: Hadisi bir yerde zayıf, başka yerlerde sahih görülen râviler. Bu da üç çeşitten oluşur. Birincisi: Kitapları yanında değilken rivayet ettiği yerde karıştıran ve kitaplarının olduğu yerde doğru rivayet eden kişiler. Ya da bir yerde bir hocadan hadis dinleyen ve muhafaza edemeyen ama başka bir yerde dinleyip muhafaza eden kişiler Ma'mer b. Râşid bunlardan birisidir. Basra'daki hadislerin de birçok problem bulunur. Öte yandan Yemen'deki hadisleri sağlamdır.
Me vient une dernière anecdote au sujet du « bon Français ». Le mois dernier, j’étais au parc avec ma fille, nous étions allongés sur la pelouse, nous regardions le ciel, je lui expliquais qu’il était bleu, elle essayait de répéter le mot quand elle m’a montré du doigt un gros nuage. Elle s’est énervée contre lui, comme s’il n’avait rien à faire là, comme s’il tachait l’azur.
- Azadée, le nuage fait aussi partie du ciel. Et il y en a de tout autres sortes. Des gros, des blancs, des gris, des longs et des minces. Et sans nuage, on ne peut admirer le ciel.
De retour à la maison, l’idée me travaillait. Est-ce que l’immigré, le mauvais Français, n’avait pas pour simple fonction de rendre pur et parfait le « bon Français »?
Buna ek olarak âlimler tarafından hadis usulü konusun da da çalışmalar yapılmıştır. Nitekim hicri dördüncü asırda hadis usulüne dair ilk müstakil eser yazılmıştır. Söz konusu eser, Ebû Muhammed Ramehurmuzi'nin el-Muhaddisu'l- Fásıl isimli çalışmasıdır. Akabinde Ebû Abdullah el-Hakim, Ma'rifetü Ulami'l-Hadis kitabını telif etmiştir ki bu kitap Ramerhurmuzinin eserinden daha hacimlidir. Daha sonra hicri beşinci asırda Hatib el-Bağdadi el-Kifaye fi İlmi'r-Rivâye isimli kitabını telif etmiştir