2.kısım
Anlam sorunu
Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Vefa Karagöktaş sayesinde benim için bir nimet olan kitaplar üzerine düşündüm, bir şeyler yazdım. Hoşuma giden bir parçayı burada paylaşmadan da edemedim. Kitaplarıyla arkadaş olanlar ne dediğimi iyi anlar.
Lise yıllarında hiçbir şekilde müşterek zevklere sahip olmadığım sınıflarda eğitim gördüm, kimseyle arkadaşlık kur(a)madım. O dönemlerde kitaplara sığındım ve o kitaplar benim arkadaşlarım oldu. Tom Sawyer ile maceralar yaşadım, Hüseyin Hüsnü Şen ve ailesiyle hemhâl oldum; bir olaya bir ailenin üç ferdi nasıl farklı bakıyor onu öğrendim, yaylalarda Yürekdede ile yürüdüm, Macbeth'ten hırsın insanı nelere sürükleyeceğini öğrendim, Beyaz Diş için hüzünlendim, Martı Livingston ile göklerde uçtum, Atticus ile bülbülü korudum, Ahmet Celal ile Milli Mücadele yıllarına gittim, Hercule Poirot ve Jane Marple ile suçlar çözdüm, Elizabeth ile kırlarda kitap okudum, Felatun Bey sinirlerimi zıplattı; Rakım Efendi beni sakinleştirdi... Kısacası ben kitapların dünyasında gezindim durdum tam dört yıl boyunca. Onlar bana yoldaş oldu, sıra arkadaşım oldu...
Kitapları seviniz, kitapları seven insanları seviniz ki günleriniz okumakla geçsin; teknoloji çağının tahribatları kitapla ve hayırlı ilim öğrenmekle geçer, teknolojiyle değil. İlk vahiy, Alak Suresi… “Oku!” ile başlamıyor mu? Biz Müslümanlar okumayıp ibadet etmeyip de ne yapacağız?
Life's but a walking shadow, a poor player, that struts and frets his hour upon the stage, and then is heard no more; it is tale told by an idiot, full of sound and fury, signifying nothing.
William SHAKESPEARE
(Macbeth)