ömer faruk
@maesselame
Ailesini sever, Roman okur, Galatasaray.
59 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Evcil endüstrinin teknik katsayıların takdir edilmesi için bir metod da, bir malın fiyatını şoka sokmak ve tüm malların satışındaki değişmeyi izlemekten geçer.
Sayfa 72 - Selis KitaplarKitabı okudu
İnsanlar, dinsel ahlaka ve kendi isteklerine rağmen neden savaşlardan sakınamadıklarını, dünyevi sorunların üstesinden neden gelemediklerini öğrenmek için ekonomi bilimine yeteri kadar önem vermiyorlar. Bu iş, sadece kendi yararlarına problemleri çözen ve güçlü olanın yaşamasını uygun gören kişilere bırakılıyor. Sessiz silahlara maruz kalmak, gelecek için doğru insan neslini koruma ümidimizi kesinlikle yok edecek.
Sayfa 71 - Selis KitaplarKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Sessiz silah derece derece tatbik edilip, (ekonomi vasıtasıyla psikolojik) baskısı yavaş yavaş artırıldığında halk bu silahın varlığına adapte olur ve sinir krizi geçirene kadar, bu silahın kendi hayatlarına tecavüzünün etkisine katlanmayı öğrenirler.
Sayfa 60 - Selis KitaplarKitabı okudu
Halkın muhasebe metodunu öğrenmesine izin verilmediği yerde muhasebeciler kral olur.
Sayfa 58 - Selis KitaplarKitabı okudu
Donanma istihbarat ofisi'nin başkan Kennedy suikastine katıldığını, başkan Kennedy'yi kafasından vuran ve limuzini kullanan kişinin ajan olduğunu öğrendiğim gün bir daha dönmemek niyetiyle awol'a gittim.
Sayfa 43 - Selis KitaplarKitabı okudu
"...Gerçekten benim özlem dolu bir ruhum var. Ruhum en yüksek mertebeyi özledği kadar eriştiği hiçbir mertebeyi özlemedi. Öyle ki bugün ruhum kendisinden sonra hiçbir mertebenin olmadığı bir mertebeye ulaştı, doğrusu ruhum bugün cenneti arzuladı." Dedi.
Sayfa 50 - Ankara OkuluKitabı okudu
Şimdi de Taberi'nin dediklerini dinleyelim.
"Velid b. Abdülmelik; saraylar, atölyeler ve çiftlikler kurmakla ünlüydü. Onun zamanında halk da birbirine yapı ve atölyeleri soruyordu. Daha sonra başa geçen Süleyman b. Abdülmelik evlenme ve yiyeceklere önem veriyordu. Onun döneminde insanlar arasında konuşulan şey; evlilik ve cariyedir. Nihayet Ömer b. Abdülaziz'in hilafeti dönemindeyse; insanlar birbirini gördüğünde; "dün gece neler yaptın? Ne kadar Kur'an ezberledin? Kur'an'ı ne zaman bitireceksin, ne zaman bitireceksin? Bu ay kaç gün oruç tuttun?" diye soruyorlardı.
Sayfa 267 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Büyük dedesi Hattab'ın oğlu Ömer:
"Ben hilekâr değilim, ve hilekârlar beni aldatamaz" diyordu.
Sayfa 261 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Ömer'in oğlu bir gün diyor ki;
Bana ve sana neye mâl olursa olsun, Allah'ın emirlerini uygula.
Oğlum, dediğin yolla insanlara yönelirsem, beni, kılıç kullanmak zorunda bırakırlar. "Kılıçsız yaşayamayan Hayr'da hayr yoktur." gerçeğini bilmelisin, diye cevap veriyor Ömer.
Sayfa 259 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Oğulcağızım, nefsim benim bineğimdir. Ona hiç acımazsam beni bir yere vardırmayacaktır. Nefsimi ve yardımcılarımı yorarsam kısa bir sürede çöküp kalacaklardır. Uyanıkken umduğum sevabı, uyurken de Allah'tan diliyorum. Yüce Allah dileseydi Kur'an-ı Kerim'i birer ikişer ayet değil, bir defada indirirdi. İman böylece kalplere yerleşmiştir.
Sayfa 255 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
...Başınıza ne geldiyse sizden gelmiştir... Adamınızı Ömer b. Hattab'ın oğlu Asım'ın kızıyla evlendirdiniz. Tabii ki karşınıza da Ömer b. Abdülaziz çıkarak Ömer'i canladıracaktır.
Sayfa 169 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Allah'a yemin ederim ki, dünyada hiçbir haksızlık yoktur ki onu gidermek istemeyeyim. Herbir hakkın uğruna bir organımın düşüp tekrar dirilmesi pahasına dahi (bundan vazgeçmeyeceğim). Herbir organımın hakkı diriltmek pahasına yerine gelmesiyle bile olsa bu sorumluluğu yerine getireceğim.
Sayfa 164 - Bir YayıncılıkKitabı okudu