Görmüyor gözüm. Başka hiçbir şey görmüyor. Kalkıp burada buluyorum kendimi her seferinde. Bu kapıcı dairesi karanlığında yeşil çayırlar açılıyor sanki önümde. Bu kapıdan içeride ürkek ceylanlar koşuşuyor, şen kuşlar çalı çırpı taşıyorlar sanki yuvalarına şarkılar şakıyarak. Oysa yüzüme baktığı bile yok.
Mahir Ünsal Eriş'in ''Kara Yarısı'' adlı öykü kitabını okumuş ve ortalamayı aşamadığını düşündüğüm için yazarın diğer kitaplarını okumayı ertelemiştim. Nihayet bir kitabını okumaya daha karar verdim ve iyi ki öyle yapmışım diyorum. Sarıyaz, olay öykücülüğü alanında gerçekten çok başarılı bir iş olmuş. Hayatın içinden canlı karakterler ve mekanlar, hikayeye ustaca serpiştirilmiş ayrıntılar, aynı olayın etrafında dönen bir nevi ''tematik'' öykülerle okumaktan çok keyif aldığım bir kitap oldu. Öykü türünü sevenlere hiç düşünmeden önerebileceğim gibi bu türde fazla okuma yapmamış olanlar için de iyi bir başlangıç kitabı olabileceğini düşünüyorum.
SarıyazMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20194,141 okunma
Demirel, parti içi muhalefeti yönetmekte ve parti içinde tutmakta açık bir başarısızlık içine düşmüştür. Muhalifleri ikna etmek ve yönetmek yerine, onları tasfiye etmeyi, partiden atmayı tercih etmiştir. Demirel, parti içi muhaliflerden Osman Turan ve Saadettin Bilgiç gibi isimlerden sonra, geriye kalan son muhalif olan Aydın Yalçın'ı da, 12
" Hiçbir şey hayat kadar saçma olamaz. Çünkü onun, yani hayatın, diyorum, her günü aynı bile olsa her günü başkadır. Bundan daha saçma bir şey düşünemiyorum."
Ankara ayazdır. Ankara memurdur. Anlara halısahadır, pavyondur, geçiş üstünlüğüdür. Ankara'yı sevmek, evcilleşmiş bir vahşi hayvanı sevmek gibidir, her an dönüp ısırabileceğini bilerek. Ankara'yı sevmek şehirde sevilecek tek şeyin Ankara olduğunu bilmektir.
Tekrar söylüyorum.
Eski hikayeler yeniden yanlış hatırlanacak.
Tekrar söylüyorum.
Tarih en baştan yanlış anlaşılacak.
Tekrar söylüyorum.
Filmin sonu bu kez de değişmeyecek.