Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
– Müdürlük ne tatlı!.. – Neresi tatlı? O da mahkûmun biri...Serbest mahkûm... – Ama bayılır vazifesine... – Doğan kuşu da esirdir ama, küçük kuşlar avlamaya bayılır.
– ...mahkûm ettigim, o değil, mücerred fiilidir. Ferde verdiğim ceza isabetsiz olabilir; Cemiyete aradığım deva, isabetlidir. Varsın, bir kötünün bürünmesi ihtimali olan mâsumluk maskesini kullanılmaz hâle getirmek için bin mâsum feda edilsin... – Sen bir canavarsın!
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kanun makinesi reis beyin vicdan muhasebesi...
Oyunun merkezî kişisi Reis Bey, toplumda adaletin tesis edilmesi konusunda merhametin bir engel teşkil ettiğini düşünmektedir ve bu kavramı “ağızlardaki iğrenç sakız” olarak tarif etmektedir. Reis Bey, annesinin katili olmakla suçlanan bir genci katı ve tavizsiz adalet anlayışının ürünü olan bir akıl yürütmeyle idama mahkûm eder ve idam kararının infazı gerçekleşir. Gencin hatalı bir kararla idam edildiği gerçeği ortaya çıkınca Reis Bey’in merhamet/adalet anlayışında ciddi bir dönüşüm meydana gelir. Bu aşamada Reis Bey, merhametin hem bireysel/toplumsal yaşam hemde adalet açısından bir zorunluluk olduğu inancına ulaşır ve adalet duygusunun fertten topluma uzanan yelpazede yeniden inşa edilme faaliyetine ‘reislik’ etme rolünü üstlenir. Reis Bey oyununun düşünsel yapısında tasavvufi bir boyutun yansımaları da sezilir. Oyunun merkezî kişisi yeryüzünde işlenen tüm suçların faili olarak kendisini görür ve kendisinden başka herkesin affedilmesi gerektiğine inanır. Bunun yanı sıra can taşıyan, nefes alan her varlığa merhametle muamele edilmesi anlayışıyla merhamet kavramına hem tasavvufi hem de evrensel bir boyut kazandırır. Okurken Tolstoyun Diriliş kitabını anımsadım. Orada da bir vicdanın uyanışına şahit olmuştum. Etkilendim...
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088,1bin okunma
MAHKÛM-Yani serbestim.Dilimi hiç bir kaygı düğümleyemez öyle mi? REİS BEY-Evet! MAHKÛM-Öyleyse kullanmıyacağım bu serbestliği!..Size lâyık olduğunuz şeyi söylemiyeceğim! REİS BEY-Dilediğinizi söyleyin! MAHKÛM-Söylemiyeceğim!Beni yükselttiğiniz yerden aşağıya düşmeyeceğim!Yerimde kalmak istiyorum;yanınıza gelmek istemiyorum!
MAHKÛM- (Reis Beye) Ona hor bakmayın,Reis Bey!..Müdür,kendi çapında sizin çırağınızdır,sizin doldurduğunuz silonun bekçisi...(Pencereden yavaş yavaş açılan güne bakar.)Lûtfen;biraz çabuk olmak mümkünse!..Hiç olmazsa gün beni görmesin.Yahut ben onu görmiyeyim...
REİS BEY-Yazık,yazık!...Avrupa,felsefe tahsili,şu bu,derken her şey de yarım kalmak;sonra her türlü serserilik,kumar,eroin,nihayet anne kaatilliği;neticede ızdıraptan erimek...Ağlanacak hâl... MAHKÛM- Etmeyin Reis Bey,siz ağlayamazsınız!Ağlayabilseydiniz,anlayabilirdiniz!
Reklam
REİS BEY-(Mahkûma)Savcı, mutlaka bildiğinizi söylemeniz ricasında. MAHKÛM-(Savcıya)Değmez, Savcı Bey!Benimki bir vehim...Güvenemiyorum. REİS BEY-Takdire mi güvenemiyorsunuz,iddianıza mı? MAHKÛM-İddiama güvensizliğim,bir;takdirinize ,bin!..
MAHKÛM-(Boynu bükük)Doğru, takdir meselesi!..Fakat şu verdiğim ipucu,küçük bir hakikat şüphesine olsun yol açmaz mı?.. REİS BEY-Verdiğiniz ipucu,sizi dejenere olmaya kadar götüren zekânızın başvurduğu son tedbir olmak ihtimaline yol açar. MAHKÛM-Teşekkür ederim,Reis Bey!Mühürlü kalbinizin bir gün açılmasını dilerim. REİS BEY-(Savcıya)Infazı emrediniz!
MAHKÛM- ... Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!
İKİNCİ GARDİYAN - (Ayak ayak üstüne atarak) Müdürlük ne tatlı!.. BİRİNCİ GARDİYAN - Neresi tatlı? O da mahkûmun biri... Serbest mahkûm... İKİNCİ GARDİYAN - Ama bayılır vazifesine... BİRİNCİ GARDİYAN - Doğan kuşu da esirdir ama, küçük kuşlar avlamaya bayılır.
Büyük DoğuKitabı okuyor
Geri121
325 öğeden 316 ile 325 arasındakiler gösteriliyor.