Şimdi madem birçok yüzleri var, ötekilerini ne yaparlar sorusu gelir akla. Saklarlar. Çocukları kullansın. Ama bu yüzleri, köpeklerinin de takınıp sokağa çıktıkları olur. Neden olmasın? Yüz yüzdür.
Rolümüzü bilmediğimizi anlıyoruz, bir ayna arıyoruz, yüzümüzdeki boyaları silip sahte olanı çıkarmak ve gerçek olmak istiyoruz.
Ama yine de bir maske parçası yapışıp kalmış bir yerimizde, unutmuşuz.
Kaşlarımızda bir abartma izi durmakta, ağzımızın köşesinde bir kıvrım olduğunu fark etmiyoruz.
Ve bu halde, dolaşıyoruz ortada; bir maskara ve bir yarım halinde, ne gerçek bir insan ne de bir oyuncu olarak...
Rainer Maria Rilke - Malte Laurıds Brıgge’nin Notları
Ah Malte, öylece yaşayıp gidiyoruz ve bana öyle geliyor ki herkes dağılmış ve meşgul, giderken çok dikkat etmiyoruz. Sanki bir yıldız kayıyor ve bunu kimse görmüyormuş, dilek tutamıyormuş gibi. Malte, asla dilek tutmayı unutma. Dilek tutmaktan vazgeçilmemeli.
Hakiki olan içim ne kadar kötü olsa da, her şeyi nasıl bu kadar kolaylıkla kabul ettiğime bazen kendim bile şaşıyorum.
Tanrım, keşke bunun bir kısmı paylaşılabiliyor olsaydı. Fakat o zaman olur muydu, olur muydu? Hayır, bu ancak yalnız olmanın bedeli olmalı.
Korkum bu kadar büyük olmasaydı, her şeyi farklı görmenin ve buna rağmen yaşamanın imkansız olmamasıyla kendimi teselli ederdim. Ama ben korkuyorum, bu değişimden son derece korkuyorum. Henüz bana iyi görünen bu dünyaya bile alışamadım. Başkasında ne yapayım?