İletişim kurmak için önce karanlık yanlarını, derin düşüncelerini paylaşmak istiyordu. Sanki, bütün o kalp kırıkları, özgüvensizlikler, tarif edilemeyen ama herkes tarafından bilinen hislerdi insanları birbirlerine bağlayan. Elbette tanışır tanışmaz beklediği bir şey değildi bu. Yakınlık kurmaya karar verdiği insanlar için istediği bi' ön kabuldü. İzin verseydi. Anlama isteğini, çabasını görmek gerekmez miydi ? Fazla yüklendiğinin farkında değildi. Birlikte özgür kalmak için elini taşın altına atmakta kararsızdı. Olsun istemesi tahammülünü yeterince doldurmuştu. Farkında olsa çoğu zaman taşı kaldırdığında aslında renkleniyordu dünya, elini sokmasına gerek yoktu. Ama o da çok yorulmuştu. Herkes biraz haklı sevdiğince.
Ne yaparsan yap olmaz bazen ama o kadar güzel olmaz ki, “Ancak bu kadar güzel olmayabilirdi.” dersin. Ve endişelenmeyi bırakırsın. Kara geceleri kudret kalemiyle güneşe boyayan bilir.