Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammet Topçu

Muhammet Topçu
@mamiyas
İstanbul
30 Ekim 1997
6 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Sen benim çığlıklarımı duydun, bana en yakın uzaklık sendin…
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acelem yok benim, biliyorsun. Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim.
Sorun şiddetin kendisinden çok, insanların içlerindeki şiddeti gizleyebilmek için harcadığı çabanın büyüklüğüydü.
Reklam
Yaralar iyileştirilebilirdi her zaman. Ama ölünce ölüyordunuz. Sıfırın karesi sıfırdı.
Bir diğer sıkıntı, olmam gereken yerde değildim …
Belki de insanlar için güzellik bu demekti. Hoş bir örüntüye yerleştirilmiş rastlantılar ve kusurlar.
Reklam
Bana sırrın verilmediği yerden sordum ona Bana ne söyleyeceksin ? Çölün söylemediği ne ?
Bana ilk kez yaklaştığım o ormanda kaybetmeyi öğrettin.
"Karanlıktan şikayet eder, bir bütün olarak varoluşun anlamını, fakat özellikle de bizimle bütün arasındaki münasebeti anlamadan ömrümüzü tükettiğimizden yakınırız. Şu halde sadece hayatımız kısa değildir, fakat bilgimiz de bütünüyle onunla sınırlıdır; çünkü ne doğumumuzdan önceki zamana ne de ölümümüzden sonraki zamana bakabiliriz. O nedenle bilincimiz, deyim yerindeyse, geceleyin bir an çakıp sönen bir şimşekten başka bir şey değildir. Dolayısıyla sanki bir ifrit şaşkınlığımızdan (ve onun verdiği sıkıntı ve tedirginlikten) şeytanca bir zevk almak için bilgimizin kalanının tamamını bizden muzırca bir niyetle esirgemiş gibidir."
Bizim hayatımız ölümden alınmış bir borç olarak görülebilir; uyku da bu durumda bu borç için her gün ödenen faiz olacaktır. Ölüm açıkça kendisinin bireyin sonu olduğunu ilan eder, fakat onda yeni bir varlığın tohumu yaşamaya devam eder . Dolayısıyla ölenlerden hiçbiri ebediyen ölmez; fakat aynı zamanda doğan hiçbir şey bütünüyle ve temelli yenj bir varoluşa kavuşmaz. Ölen zeval bulur; fakat bir tohum kalır ve ondan yeni bir varlık sudur eder.
“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir Mübtelâ-yı gam’a sor kim geceler kaç saat?”
Neredeyse tüm insanlar toplumun cazibesine kapılır, doğa pek azının ilgisini ölesiye çeker. Bana öyle geliyor ki, insanlar, doğayla olan ilişkilerinde, sanat hariç, ekseriyetle hayvanlardan alt sıradan geliyorlar.