Bizi zengin kılan sahip olduklarımız değil, sahip olduklarımız olmadan ne yaptığımızdır.
Kant kadın düşmanıydı ve hiç evlenmemişti.
Kant'ı şahsen tanıyan herkes onun şahsi bir tanrıya inanmadığını bilirdi.
"Yaşlı ve bitkinim. Beni çocuk gibi görün. "
" Büyük Kant'ın ölümü, en önemsiz insanın ölümünden hiç de farklı değildi, ama o denli usulca ve sessizce ölmüştü ki, başındakiler nefesinin durmasından başka hiçbir şey fark etmemişti. "
Kant'ın Cenazesine Katılan Arkadaşı
İlk donmuş toprak parçaları tabutunun üstüne atılmaya başladığında tüm varlığımla nasıl sarsıldığımı anlatsam inanmazsın - başım ve yüreğim hala titriyor . . .
Kant seksen yaşında, yaşam gücünün tamamen tükenmesi neticesinde vefat etti. Spekülatif felsefede kaydettiği ilerlemeler herkesçe biliniyor ve takdir ediliyor. Diğer erdemlerinin -sadakatinin, cömertliğinin, adilliğinin ve nezaketinin- eksikliğini
ise ancak şehrimizde yaşayanlar hakikaten hissedecek ve özleyecektir. Merhumun aziz hatırası en çok burada hürmet görecek ve başka her yerden daha uzun sürece yaşayacaktır.
Bu ilanda özellikle öne çıkarılan "sadakat, cömertlik, adillik ve nezaket" erdemlerinin Kant'ta gerçekten bulunduğuna nispeten az insan karşı çıkardı herhalde.
İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve vicdanımdaki ahlak yasası.
Güzel ve iyi kuşkusuz birbirinden farklı kavramlardır. Nitekim güzel bir şeyi severken onun iyi ahlaki ya da yararlı olup olmafığını düşünmeyiz o şeyin ahlaklık veya yararlılıktan önce güzelliğini fark ederiz
Bugüne kadarki her büyük felsefe o felsefeyi ortaya atanın itirafları olmuştur; onun kasıtsız, bilinçsiz anılarından ibarettir.
Nietzsche