Ebedi uykuya çok zaman kalmadı. Artık korku bile duymuyorum. Acaba O bana merhametli davranacak mı? Umuyorum ama kesin olan bir şey var, acıma son verecek.
Bu şehirde kimselere yüzünü göstermeyen bir hayalet yaşıyor ve ben onun kim olduğunu, ne yaptığını ve niye bu Fransız şarkıcıyla bu kadar ilgilendiğini öğrenmek istiyorum.
Başımın hemen üstünde, tavanın sıvasında bir çatlak var ve hemen yakınında bir örümcek ağ örüyor. Örümceğin benden daha uzun yaşayacağını, birkaç saat sonra gittiğimde burada olacağını düşünmek ne garip.
Son derece güzel bir Forsyth romanı.
Önsözünde Gaston Lerou'un Operadaki Hayalet adlı romanının ilham kaynağını, kimler tarafından kullanıldığını anlatıyor.
Ve sonrasında bu Hayalet'in Manhattan'da ne aradığı ile başlayan hikaye oldukça çarpıcı bir şekilde son buluyor.
Polisiye değil bütün kitap severlerin zevkle okuyacağı bir roman.
Zaten Çakal gibi bir romanı yazmış bir insandan da başka türlü bir şey beklenemezdi.