THOMAS MANN OKUMALARI 15/15
Uzun soluklu külliyat okumamız nihayet sona erdi. Şubat ayından sonra iki ay ara vermiştim. İkinci öykü kitabini da bugün bitirdim.
Yazarın romanlarını daha ilgi çekici buldum. Öykülerinden pek hoşlanmamış olsam da bu kitapta yer alan beş öyküden biri olan ve kitaba da ismini veren "Mario ile Sihirbaz" en beğendiğim öyküsü oldu.
Mario ve Sihirbaz 1930'da yazılmış ve İtalya'da faşizmin yükselişini anlatıyor. Sihirbaz Cipolla, izleyicilerini hipnotizmayla emirlerine uyduruyor, yaptığı heyecanlı konuşmalarla ve halkın üzerindeki güçlü etkisiyle dönemin faşist diktatörlerine benzetiliyor. Thomas Mann burada müthiş bir alegori örneği veriyor.
Bir de ilk öykü "Yavrucağın Şarkısı" dikkatimi çekti. Şiirsel bir şekilde yazıldığı için daha kolay okunabiliyor.
Genel olarak bu eseri severek okumadım. Thomas Mann'dan öykü değil roman okumayı tercih ederim. Külliyatı bitirdiğimiz için artık böyle bir şansımız yok.
Ondan okuduğum tüm eserler aklımda kalacak kadar etkiliydi, herhangi bir kitabının kapağını ya da isimini gördüğüm zaman konusunu net olarak hatırlıyorum. Bu da onu ne kadar severek okuduğumun göstergesidir.
Tekrar bir kitabıni okuyamayacak olsam da, benim favori yazarım Thomas Mann'dır.
#marioilesihirbaz # thomasmann #öyküler #külliyatokumalarım #kadıköyokumalarım #2021okumalarım #kitaplariyikivar #kitaptavsiyeleri #cevirmen #samitürk #canyayınları